31 Ağustos 2008 Pazar
23 antipatik frontman
23. Gerard Way (My Chemical Romance) - Tamam bunda hemfikiriz dergiyle. Daha emo görünümlü bir Freddie Mercury taklidi olamaz. Özellikle saçları beyaza boyatınca bir felaket oldu bu genç arkadaşımız.
22. Conor Oberst (Bright Eyes) - Fazla mıy mıy değil mi. Hele yeni Bob Dylan yakıştırmaları biraz ağır kaçmıyor mu! Son sıralar için uygun bi seçim.
21. Paul Banks (Interpol) - Dergi Joy Division'un Ian Curtis'ine öykündüğü için çok eleştirmiş öncelikle. Bir de çok kokain kullanmasına laf etmişler. Tamam onayladım o zaman.
20. Anthony Kiedis (RHCP) - Benim çok sevdiğim bir frontmandir Kiedis, sahnede içinden geldiği gibi davranıyor. Ama tamam kabul nu-metal akımına çok kaptırdı bi ara kendisini, Fred Durst veya Papa Roach adamı adı neyse işte ondan pek farkı kalmadı hip hop konusunda. Mikrofonu kendisine yapıştırması çok klasik, bir de sadece 5 notadan şarkı söylüyor. Üzücü bi not tabi ama (tabi dalga geçmiş de olabilir) bir röportajında küçükken bir kamyoncunun tecavüzüne uğradığını açıklamıştı.
19. Adam Levine (Maroon 5) - Dergiden bağımsız yazacağım buna zaten yeterince antipatik çünkü. Küçük Justin diyebilir miyim bu çocuğa? Bal gibi derim. Yo hayır kıskanmıyorum, kıskanacak olsam daş gibi kemirını götüren Justin'i kıskanırım. Küçük Jamiroquai da diyebilirim bu adama, zaten rockla pek ilgileri kalmadı, gitsin Rihanna'yla sevişsin.
18. Ed Kowalczyk (Live) - Bu adamların müziğini hiç dinleyesim gelmedi şu ana kadar açıkçası. Derginin bahanesi şarkı sözlerinde kendisini sürekli Tanrı gibi göstermesiymiş. Olurumu aldı.
17. Sting - The Police'in ekmeğini çok yediği için çok eleştirmiş dergi. Bir de tamamen sakallı son imajını beğenmemişler. Ben de desert rose aleyyeleee demek istiyorum.
16. Thom Yorke - Thom Yorke'un ağıtlarından bıkmış adamcağızlar. Haklılar da biraz. Zaten son dönemde başta Noel Gallagher ve ben (ehehoko) olmak üzere bi sürü müzisyen tarafından uyuzlukla itham edildiler.
15. Chester Bennington (Linkin Park) - Bu adamlar da bitti be güzelim. Boğazını yırtarca bağırması da ayrı bi rahatsızlık verici. Teenager grubu olarak kaldılar, yazık. “I don’t know why I instigate/And say what I don’t mean.” Crowd surfing mi yapacaktık, sarılıp ağlayacak mıydık. Geçtim.
14. Eddie Vedder (Pearl Jam) - Bir jenerasyonun tetanozmuşcasına kalın sesle (Lifehouse'undan Creed'ine) kendisini taklit ederek şarkı söylemesine yol açtı. Daha kötü ne olabilir! (Daha güzel sebepler bulabilirlerdi, bu adam antipatiğin kralı bence)
13. Pete Doherty - Bu adamın Amy Winehouse'la kanka olduğunu bilmeyen var mı? Ya da ne kadar uyuşturucu bağımlısı olduğunu? Peki kaç kişi bu adamın gruplarının ismini hatırlıyor? Ayık gel Pete.
12. Vince Neil (Motley Crue) -Adam sahnede kendi grubunun tur tişörtünü giyiyormuş ya hu şaka gibi. 95'ten beri de adam gibi şarkı söyleyememesi büyük kusuruymuş, affetmiyoruz.
11. Chad Kroeger (Nickelback) - Gören de gerçekten Nickelback'i dünyanın en iyi grubu sanacak bu adamın tavırlarından. Afedersiniz ama bi hassiktir ordan. Allahın tipsizi. (Eheh)
10. Chris Martin - Chris daha Bono olmana çok var bu kadar kasma kendini. Zaten bu kötüye doğru giden albüm çizginle nereye Bono oluosun bilmiyorum! Bir de son albümdeki militarist kıyafetler nedir Allahaşkına, adam gibi bi stilist bul Chris!
9. Adam Duritz (Counting Crows) - Adam (gerçekten Adam) Jennifer Aniston, Courteney Cox, Joanna Going ve Monica Potter'la çıkmış hala kaybedenleri oynuo. Aş bunları Adam. Bi de bıkmadın mı o pis saçlardan!
8. Tom DeLonge - Bu adam Blink davasını niye sattı anlamadım. Sonraki grubuyla daha mı farklı bişeyler yaptılar sanki. Valla Travis ve Mark'ın grubu +44 daha başarılı, en azından Weatherman gibi bi şarkıları var. Angels & Airwaves dünyanın en büyük grubu olacakmış söylediğine göre, Blink kadar olamazsa şaşırmam.
7. Scott Weiland - Stone Temple Pilots ve Velvet Revolver'da istikrarsız oluşundan yerin dibine sokup çıkarmışlar. Bir şarkısı diğer şarkıyı tutmuyor demişler, birinde bu Zeppelin şarkısı mı diye sorgularken diğerinde Guns'n'Roses olduğuna emin olabiliyorlarmış. Ayrıca uyuşturucu havuzunda yüzüyormuş öğrendiğim kadarıylan.
6. Axl Rose - Bu adamı ben ilk sıraya koyardım derginin yerinde olsam. 14 yılı aşkın bir albüm çıkaracaklar, afedersiniz kimsenin sikinde değil artık unutulup gitmiş adamlar, bunlar hala dünyayı yaratmış triplerde. Chinese Democracy'nin nete düşmesine neden olan blogcuyu da tutuklattırdılar, herkes bu blog işlerini bıraksak mı havasında, ayrı bi gıcığım, albümünü bi kere dinleyen top olsun.
5. Dave Matthews - Ka-tıl-mı-yo-rum! Sebepleri egomanyak olması falan filanmış, siktirin ordan. Kaç tane adam kaldı bu kadar istikrarlı ve güzel müzik yapan, adam başlı başına bir efsane.
4. Billy Corgan - Buna da katılmayabilirdim ama Smashing Pumpkins'ı kendi sorunları için bi dağıtıp bir birleştiren bu adam bu sırayı haketmese de antipatiklik listeme giriyor. Bugüne kadar arkadaşlarıma pek sevdiremesem de Pumpkins her zaman özel bi grup benim için.
3. Bono - Gözlük koleksiyonunu satsa Afrika'yı kalkındırır demişler. Buna da kocaman bir hassiktir çekmek istiyorum. Thom Yorke Bono'yu Amerika'nın kıçını yaladığı için yerin dibine sokmuştu geçenlerde ama kendisine Bono'nun röportajlarından derlenen kitabı okumasını tavsiye ederim. Kimse Afrika'ya bugüne kadar Amerika'dan bir anda 3 milyar dolar koparamamıştır ondan başka, Thom Yorke Bush'a ancak uzaktan sövmeye kassın. Birileri dünyayı daha eşit bir yer yapmaya çalışıyor, ergenler gibi davranmaktan öte.
2. Fred Durst - Bir tane Axl Rose varken diğeri hiç çekilmiyor açıkçası. Limp Bizkit'in mükemmel (!) son albümü tutmayınca Wes, Marlyin Manson'un yanına kaçtı zaten. Kendisi futbolla ilgili şaheser (!) bir film çekiyormuş. Amerika'da boş beleş adamlara iş çok zaten.
1. Scott Stapp - Scott'ı sevdiğim için yorumu derginin ağzından yazıyorum, gerçekten bir başarı öyküsü. (ahah)
Berbat şarkıcı, tamam. Boğulmuş, drama dolu şarkılar, okey. Kid Rock ayarında porno yıldızlığı, tamam. İçkili bir şekilde diğer gruplarla kavgalar, bu da tamam. Myspace'inde korkunç bir U2 coverı, tamam. Gerçekten bütün dallarda aşmış bir frontman Scott, tebrikler. 2 numaradaki Fred Durst'ten bile şu damgayı yiyebilmiş adam; sikilmiş gerizekalı!
28 Ağustos 2008 Perşembe
The Killers live at London, 2007
The Killers'ın albüm hazırlığında olduğunun haberini uçurmuştum. Arayı soğutmadan Amerikalı çocukların geçen ekimde Londra'da verdikleri konseri de ekleyelim.
Tracklist:
01 Intro (2:25)
02 Sam's Town (4:41)
03 Interlude (0:50)
04 When You Were Young (3:55)
05 Bones (5:23)
06 Somedoby Told Me (3:22)
07 Smile Like You Meant It (4:44)
08 Jenny Was A Friend Of Mine (4:35)
09 Tranquilize (3:56)
10 This River Is Wild (5:00)
11 Read My Mind (4:42)
12 Mr. Brightside (6:17)
13 My List (4:46)
14 Can't Take My Eyes Off You (1:17)
15 Shadowplay (4:35)
16 For Reasons Unknown (3:34)
17 All These Things That I've Done (8:00)
indir
If There's Any Justice
I would be your man,
You would be my girl,
If i'd found you first you know its true,
He would be alone,
I would be with you.
When you decide, dont let me down,
Coz there's nothing to be certain in my life,
And you've seen a thousand times
There's not much justice in the world
If there's any justice in your heart,
You love really changed,
Ease it into heart,
Why dont you remember how it feels,
Not to give a damn,
For anyone but me
I cant believe you'd be decieved,
Changing memories from truth to fantasy,
Where there's nothing left but tears,
there's not much justice in the world
Just because he's wrapped around your finger,
Don't fool yourself with dreams that might appear,
everytime you'll stop and trust your feelings,
The truth is out there somewhere
It's just blowing in the wind
If there's any justice in the world,
I would be your man,
You would be my girl,
If i'd found you first you know its true,
He would be alone,
I would be with you,
When you decide, dont let me down,
Coz there's nothing to be certain in my life,
And you've seen a thousand times
There's not much justice in the world
If I should lose you girl you know,
That theres not much justice in the world
James Blunt - If There's Any Justice (Acoustic)
27 Ağustos 2008 Çarşamba
Anathema - Hindsight
Anathema da bu gruplardan biri. Türkiye turnesi yapacak kadar sevdi adamlar bizi, kendi bir çok grubumuzdan, şarkıcımızdan fazla konser vermişlerdir belki şu ana kadar. Bu durumdan hayli memnunuz tabi, bir çok grubu Türkiye sınırlarında görememişken, kimileri tenezzül etmezken böyle adamların varlığı mutlu ediyor bizleri.
Neyse asıl konumuza geçelim, Anathema Hindsight adlı bir akustik albüm çıkardı. Beni çok mutlu eden bir şeydir, bildiğimiz şarkıların birinci kalitede akustik versiyonlarını sahiplerinden dinlemek. 9 akustiğin yanına bir de Unchained (Tales Of The Unexpected) adlı yeni bir şarkı yerleştirmişler. Tebrik ediyoruz, ayrıca haberimin olmasını sağladığı için punkreas'a bir selam çakıyorum, bir de akustik koyuyorum bu albümden.
Angelica acoustic indir.
The Killers Kasıma hazır!
Benden size güzellik de Radio 1 için çaldıkları Mr.Brightside akustik performansı olsun. İndir.
26 Ağustos 2008 Salı
Gözlüklü starlar
10 - Lenny Kravitz
9 - Layne Stales (Alice In Chains)
8 - Tiga
7 - Bono
6 - Genesis
5 - ZZ Top
4 - Kanye West
3 - Ray Charles
2 - Carlos Santana
1 - Stevie Wonder
Ben de 2 tane ekleyim bu güzide listeye; Kid Rock ve Kelly Jones.
Last.fm'de en çok silinenler!
Şarkılar:
1. Britney Spears - Piece Of Me
2. Nelly Furtado - Say It Right
3. Britney Spears - Gimme More
4. Amy Winehouse - Rehab
5. Avril Lavigne - Girlfriend
Artists:
1. [unknown]
2. The Beatles
3. Radiohead
4. Britney Spears
5. Avril Lavigne
25 Ağustos 2008 Pazartesi
Gwen'den 2. geldi!
Sabah Şekeri #7
24 Ağustos 2008 Pazar
Enjoy The Ride
but oh the road is long
the stones that you are walking on
have gone
with the moonlight to guide you
feel the joy of being alive
the day that you stop running
is the day that you arrive
and the night that you got locked in
was the time to decide
stop chasing shadows
just enjoy the ride
Mutsuzluk
Bu postun zamanı gelmişti. Kişisel şeyleri ortalığa sermeyi sevmesem de içimi dökebildiğim tek yer burası olduğu için konseptin içine sıçıyorum evet.
Müzik ne kadar yara sarıcı olursa olsun bazı yaraları ameliyatlar bile iyileştirmiyor. Önümde kanlı canlı 4 sene sonraki halimi gördüm bu dönem ve onun neşesini, bütün bitikliğine rağmen kaybolmayan inancını görünce ne kadar saf olduğumuzu anladım. Bana hala keyif aldığın bir şeyler var, kimse okumasa da blog yazacak kadar inancın var, bende o da kalmadı dedi. 27 yaşındayım hayaller benim yaşım için oldukça geçkin dedi. Haklıydı, ben de 27 yaşımda kendime benzeyen birini gördüğüm zaman birisine bunu söyleyeceğim. Belki de olmak istediğim Kurt Cobain akibetini en azından bir şekilde paylaşırım. :) Bak hala neşem var.
Moralsizim, yitiğim, mutsuzum, hava çok sıcak, bütün bir yazımı yine kıçımı yırtarak yaz okuluna ayırdım ve 1 puan için orospu çocuğunun teki bütün emeğimi piç etti, karmaya inanarak koca 1 yıldır (geçen ağustosta yaptığım büyük hatadan beri) karıncayı bile incitmedim ama karşılığında umduğumun yarısını bile bulamadım, bulduğumu sandığım şeylerin de ne kadar kötü olduğunu gözlerim göremedi, teenager gibi ağlayıp sızlanıyorum, yardım edecek kimse yok, uyuyamıyorum, siktir olup gitmek istiyorum.
Tamam, tamam, en azından bu bloga haksızlık etmeyim. Burada bu yazıdan başka mutsuzluk istemiyorum. Ortalık bu kadar mutsuzluk doluyken burası da eksik kalsın. En azından saçlarım havalı. Ailem hiç olmadığı kadar destek görünüyor. İyi olacağım söz. 3 aydır umutsuzlukları düşünmemeyi başardım en azından buna devam edebilirim, gereksiz insanları da atarak bi temizlik yapabilirim. Evet. Devam.
23 Ağustos 2008 Cumartesi
Youtube Jacker
Low vs. Diamond - Amerika'ya yeni nefes
Peki kurtarıcıları kim olacak? Britanya'dan sürekli yeni Coldplay'ler U2'lar bekleyen Amerikan dinleyicisi kendi ülkesinden pop kültürüne iyi bir rock grubu kazandıramayacak mı? Adamlara sorsak aslında pek umurlarında da değildir, John Mayer, Adam Levine'ın özel hayatları yeterince doyuruyordur onları. Peki müzik hastaları Amerikan gruplarından hiç mi tat alamayacak? Bu noktada Low vs Diamond konumuza girsin.
2008'in en heyecan verici gruplarından biri olan Low vs Diamond, Los Angeles çıkışlı bir gerçek rock grubu. Bahsettiğim şekilde U2, Coldplay büyüklüğünde Amerikan melodileri duymak istiyorsanız gerçekten duymanız, takip etmeniz gereken bir grup. Frontmanleri Lucas Field kendi şarkı yazma stilini melodramik ve nostaljik olarak adlandırıyor ve ekliyor: ''Amerikanlar The Killers ile yetinmemeli!''
Sabah Şekeri #6
22 Ağustos 2008 Cuma
Personal
why the face so long
is it over?
and where you going that
you no longer belong here?
and distance tells you that
distance must come between love
where have you been, luv?
when the mistake we made
was in never having planned to fall in love, luv
singing this song
singing along
makes it easier for me to see you go
but in doing so
in letting you go
it only serves to show me
that i'm still in love with you
Düşenler, kalkanlar
21 Ağustos 2008 Perşembe
The White Stripes live at Boston 2003
Gerçekten son 10 yılın Matt Bellamy'yle birlikte en iyi müzisyeni Jack White. Yanlarına kimsenin adını yazmam, yazdırmam. Günümüzün Jimi Hendrix'leri bu adamlar ve üretmeye doymuyorlar gerçekten. Ağlak Radiohead, sıkıcı Coldplay albümlerinin yanında ışıl ışıl parıldıyorlar. (Bu aralar Radiohead ve Coldplay'e sallamak moda, ben eksik mi kalıcam!) Canlı performans olarak Muse kadar iyi olmasalar da yine de göz kamaştırıyor White Stripes ve buyrun 2003 turnesinden Boston performansları. Kulaklarınızın pası silinsin..
Setlist:
+ Black math
+ Death leaves and the dirty ground
+ Lets shake hands
+ I think i smell a rat
+ Jolene
+ Hardest button to button
+ Look me over closely
+ Apple blossom
+ You're pretty good looking
+ In the cold cold night
+ Death letter
+ Red bird
+ Fell in love with a girl
+ Don't blame me
+ Hotel yorba
+ Lord send me an angel
+ Ball and biscuit
+ Astro
+ Jack the ripper
+ Seven Nation Army
indir
edit: Bugün defalarca konseri dinlerken White Stripes aşkım feci kabardı. Biraz napıolar diye baktım ve aslında tek tek haber olabilecek şeyler gördüm;
Meg White'ın pornosu çıkmış! Çok saf görünüodu aslında gözüme ama gayet rocknroll bi insanmış kendisi. Gerçi olay duyulduktan sonra oldukça üzülmüş, turnelerine ara vermişler hatta ama olan olmuş işte. Bittin gözümde Meggy :)
Bir diğer haber John Anthony Gillis nam-ı diğer Jack White kardeşimizden. Jack White'ın Meg'le evlendikten sonra onun soyadını alıp ismini de değiştirdiğini öğrendim bugün, o da ayrı bir rocknroll vaka. Hadi soyadını aldın boşandıktan sonra bırak değil mi.. Neyse asıl haber bu değil tabii ki. Jack White, Alicia Keys'le birlikte yeni Bond filminin müziklerini yapıyormuş şu an. Gayet de iyi yürüdüğünü söylemiş işlerin, hadi bakalım gençler....
20 Ağustos 2008 Çarşamba
LeRoi Moore'u kaybettik.
indir
Does It Offend You, Yeah? - Epic Last Song
Bu çocuklar hakkında yazmayı uzun süredir düşünüyordum aslında. İlk demolarından beri hararetle takip eden bir fanları olarak bir çok dergiden önce size ahanda geliyorlar demek isterdim, kısmet şimdiyeymiş. You Have No Idea What You're Getting Yourself Into daha önce yayınladıkları tüm şarkıların toplaması gibi olmuş aslında, sadece Se7en eksik, Epic Last Song fazla.
İngiliz dergilerinin, bloglarının next best thing'lere ne kadar gaz yaklaştığını biliyoruz tabii ki. Bazı yorumları çıkan grupların kendilerinin bile söyleyemeyeceği kadar uçuk ama bazıları gerçekten hakediyor. Does It Offend You, Yeah? de uçuk disko ritmlerini karıştırdığı sert rock riffleriyle şu anki şanlarına yakışıyor doğrusu. Alternatif Indie Disco diye karman çorman bişeyler uydurabilirim kıçımdan. Bir çok grubun da ilgisini çekmiş durumda gençler, Bloc Party'den Muse'a kadar takdir topluyorlar etraftan, tabi bu ilgi remix olarak geri dönüyor.
Kendilerine özgün soundlarıyla Simian Mobile Disco gibi alternatifleriyle günümüze ayrı bir hava katıyor bu cool çocuklar. Tavsiye ettim.
19 Ağustos 2008 Salı
Bloc Party samimiyeti ilerletiyor!
Tracklist:
- Ares
- Mercury
- Halo
- Biko
- Trojan Horse
- Signs
- One Month Off
- Zephyrus
- Better Than Heaven
- Ion Square
Trojan Horse'u dinle
yetmediyse indir
18 Ağustos 2008 Pazartesi
Komik Muse dünyası
Nme çok güzel bir derleme yapmış, paylaşalım bakalım. Bir çoğu beni bile şaşırttı ne yalan söyleyim bu kadar yıllık Muse fanı insanım. Oldukça eğlenceli şeyler ayrıca. Başlayalım.
- 10 Eylül 2001'de Muse New York'ta Mercury Lounge'da çalıp konser sonrası direkt Boston'a uçmak için havaalanına gitmiş. Gece kalacak olsalar Manhattan'ın doğu tarafında bir otelde kalacaklar ve sabah uçaklarından birine bineceklerdi. Not: Sabah kaçırılan uçaklar Dünya Ticaret Merkezini yıktı.
- 20li yaşlarının başını Mp3 çalar gibi bir sürü alet edevat biriktirmeyle geçiren Matt 1-2 yıl önce telefonunu kaybetmiş ve bunun hayatını çok daha güzelleştirdiğini farkedip telefonu bırakmış.
- Origin Of Symmetry turnesinde konser başına ortalama 150 poundluk gitar kırmış Matt efendi. Hepsi direkt cebinden çıkmış tabi paraların. (Alacağın olsun H2000 konserinde kırmadığın gitarlar)
- Matt'in hobilerinden biri tüplü dalış, bunu Dvd'lerinde sık sık gördük. Bir dalışta ise başlarındaki hoca Matt'in kız arkadaşını oldukça arzuladığı için, Matt'in oksijen tüpünü yarım doldurarak onu öldürmeye kalkışmış.
-Boyunun 1.69 olması Matt'in işine en çok Japonya'da yarıyormuş, ipek gömlekleri özel diktirilmiş gibi oluyormuş üstüne.
- Basist Chris, Muse dışı zamanında Devon'da yerel bi barda davul çalıyormuş. 79 doğumlu basçının çocuklarının isimleri Alfie, Frankie ve Ava-Jo. (4. de yolda.)
- Elemanlar poker oynamaya çok meraklı, Robert Smith, Johnny Borell gibi rockerlarla büyük potlu oyunlar döndürmeyi seviyorlar. (Bu da benden olsun, Matt Bellamy ciddi anlamda büyük bir turnuvada oynayıp kendisini kanıtlamak istiyor)
- Matt'in bir Rus bayan hayranından aldığı tabloyu bilmeyen yoktur. (Hadi oradan) Şeyine yerleştirilmiş bir kalp dışında tamamen çıplak bir portre. Matt bundan çok ürktüğünü açıklamıştı daha önce. Rus fanları da kalbini tekrar kazanmak için bir sonraki konsere gelişlerinde Matt'e gerçek bir astronomi teleskopu hediye etmişler.
- Stüdyo dönemlerinin ilk zamanlarından beri Matt vokal kayıtlarını enstrümansız kimseye dinletmiyormuş. Matt vokal yaparken Chris ve Dom'un bile dinlemesi yasakmış.
- Bilmeyenler için bunu da yazayım, Muse Absolution turnesi sırasında çıktığı konserlerde sahnede verdiği anagramlardaki problemleri çözüp, treasure hunt yapan hayranlarına her şehirde bir imzalı bisiklet saklıyordu.
- Black Holes And Revelations kayıtları sırasında grup üç cd'lik bir albüm çıkarmayı düşünmüş, içlerinde şarkıların deneysel elektronik halleri ve saf rock halleri olacakmış. Aynı dönemde ne yapacağını şaşıran grup kendi klasiklerini Jazz haline getirip artık bir Jazz grubu olduklarını açıklamış.
- Absolution kapağındaki gölgeler photoshop değil gerçek. Storm Thorgerson nasıl yapıldığını hala açıklamıyor.
- Dominic şeffaf davulunun arkasında zaman zaman Spiderman, Gandalf kıyafetleri giyiyor.
- En komiği ve bombasını sona sakladım. Reading festivalinde 2002de çaldıkları konserde baya bi geç çıkmış sahneye grup. Reading'de çıkan gruplar sahnede kendilerine ayrılan süreyi aşarsa dakika başına 1000 pound ödüyormuş bu arada. Neyse, bu parayı ödemeyi göze almalarının nedeni ise şaka gibi, Matt bir fanın hediye ettiği ve önemli konserlerde takmayı sevdiği üzerinde filler bulunan şanslı kemerini kaybetmiş. Gerçekten bambaşkasın Matt.
Final Haftası
Küçük küçük gözüme takılan haberleri verecek olursam, U2'nun albüm ismi ve yayınlanma tarihi belli oldu, No Line On The Horizon, 14 Kasım. Anton Corbijn albüme ismi veren şarkıya ilk klibi patlatmış bile. Hatta punkreas'ın bildirdiği üzere youtube'e bazı şarkılar kötü kalitede de olsa düşmüş.
Wes Borland, Marilyn Manson'la çalmaya başlamış, Fred Durst The Longshots adlı yönetmenlik kariyerinin debut'sunu yapacağı filmin çekime hız vermiş, garip.
Billboard dergisinin haberine göre Guns'n'Roses'ın 14 yıllık sessizliğini bozacak Chinese Democracy beklenenden erken insanlara sunulacak, hatta 14 Eylül'de premiyerinin yapılması bekleniyormuş.
Şimdilik durumlar böyle. Arada post atarım ama cumartesi günü tam randımanla karşınızda olacağımı bildireyim.
17 Ağustos 2008 Pazar
Weezer - Creep
Weezer gerçekten ilginç bi' grup. Şarkıları bilindiği üzere garip (evet tam anlamıyla weird) ama adamların yaptıkları şeyler de gerçekten ayrı bir garip. Frontmanleri Rivers Cuomo grubun Amerika'daki turnesi Hootenanny Tour için bütün fanlarını enstrümanlarını getirmeleri çağrısını yapmış. Videoda da görüldüğü üzere hiç de fena olmamış aslında, bir grup fan ellerinde gitarlar, davullar, klarnetlerle (!) sevdikleri grupla şarkı çalmışlar. Gerçi videoda frontman takılmamış, söylemesi için basist Scott Shriner'a bırakmış mikrofonu. Şaka gibi.
16 Ağustos 2008 Cumartesi
Soğuk oyunlar zamanı
Ben Staind'den yana kullanmıştım o günkü cd hakkımı yanlış hatırlamıyorsam. Break The Cycle gerçekten çok güzel albümdü. Yok yok sanırım yanlış hatırlıyorum, 3 cd'yi de Can'la ikimiz de almıştık, biri Break The Cycle'dı ondan çok eminim, hatırlamadığım teki ne şimdi çok merak ettim. Diğeri de Parachutes'tu. Break The Cycle'a sardığımı hatırlıyorum direkt, özellikle dersane sabahları iyi gaza getiriyordu. Can sürekli Parachutes'tan bahsediyordu, bi süre sonra ona da şans vermeye karar verdim. İyi ki de vermişim, Coldplay'in en güzel zamanlarını kaçıracakmışım yoksa ve hayatın.
Chris'in saçları yine kıvır kıvır bugün. Ama bir stilistin tavsiyesi üzerine olduğu kesin. Coldplay yine albüm çıkardı, stüdyo nimetleriyle dolu, duygu yoğunluğunun az olduğu. İşin ilginci Staind'in albümü de dün düştü daha nete. Ondan da çok bişey beklemiyorum, indirmiş olmama rağmen. Artık arkadaşlardan da bir şeyler beklenmiyor zaten bu devirde. ''Görmezlikten gelebiliyor'' eskiden bir şarkı için 4-5 defa çaldıran adamlar.
Zaman sallanıyor, pastel zarlar dönüyor..
Coldplay Live At Rockefeller Music Hall
1- "Trouble (Live @ Rockefeller Music Hall)"
2- "Shiver (Live @ Rockefeller Music Hall)"
3- "Sparks (Live @ Rockefeller Music Hall)"
4- "Yellow (Live @ Rockefeller Music Hall)"
5- "Everything's Not Lost (Live @ Rockefeller Music Hall)"
indir
15 Ağustos 2008 Cuma
Cajun Dance Party - The Colourful Life
1- "Colourful Life"
2- "The Race"
3- "Time Falls"
4- "The Next Untouchable"
5- "No Joanna"
6- "Amylase"
7- "The Firework"
8- "Buttercups"
9- "The Hill, The View & The Lights"
14 Ağustos 2008 Perşembe
Oasis piyasaya düştü!
Oasis geri döndü! 6 Ekim'de tamamen sahip olabileceğimiz Dig Out Your Soul'dan ilk şarkılar yavaş yavaş düşmeye başladı. Bir yandan bu yıla solo albümünü de yetiştirmeye çalışan Noel Gallagher grubuyla iyi bir iş çıkarmış Falling Down'la. Klasik Oasis şarkı formatından uzak durmasıyla şaşırtan şarkı iyi bir liste başarısı getirir kanımca. Dinlemek için indir.
Siesta
Niye mi böyle ballandıra ballandıra uyku anlatıyorum. Taşınma, yaz okulu dersleri, vizeleri, fatura açtırma falan derken her gün asker gibi 7-8de uyanıyorum. Bloga da başlarken Sabah Şekeri gibi bir konsept planlamıyordum, ama sabah nette surf yapınca bu kızları koyayım dedim madem. Şimdi okulun lab'ındayım mesela ve gidip şekerleme yapmamın imkanı yok, öğlen Deprem dersinde ayık olmam lazım.
Neyse bi şarkı yollayım bu kadar geyikten sonra. The Dandy Warhols -Sleep
13 Ağustos 2008 Çarşamba
Foo Fighters Live @ BBC Radio 1
Tracklist:
1-The Pretender
2-Cheer Up Boys Your Make-Up Is Running
3-My Hero
4-Enough Space
5-Times Like These
6-Cold Day In The Sun
7-Keep the Car Running (Arcade Fire Cover)
8-Come Alive
9-Everlong
10-Monkey Wrench
11-Best Of You
12-All My Life
indir
''The Ones'' We Love
Sabah Şekeri #5
- Buyrun efendim, elinde şekerli içkisiyle barın en güzel kokan yerinde duruyor.
Starsailor geri sayımda!
12 Ağustos 2008 Salı
Radiohead soundtrack planlamıyor!
En son House of Cards videosuyla haber almıştık Radiohead'den. Şimdi yine güzel bir haberle karşımızdalar. Fight Club'un yazarı Chuck Palahniuk'ın başka bir kitabı Choke'a çekilecek film için bir şarkı besteleyen grup, filmi izledikten sonra da bütün soundtracki yapmayı kararlaştırmış. Kasımda gösterime girmesi beklenen filmin yönetmeni Clark Gregg, yazar Palahniuk kitabı yazarken sürekli '92 tarihli Creep'i dinlediği için Radiohead'e teklif götürdüğünü açıklamış. Jonny Greenwood'un There Will Be Blood'a yaptığı soundtrack muhteşem övgüler almıştı hatırlanacağı üzere, gruptan da aşağısı beklenemez tabii ki...
film bilgisi
edit: Radiohead adına yapılan açıklamada grubun soundtrack'in hepsini yapmayacağı, sadece In Rainbows'dan Reckoner'ı filme verdiği ifade edildi, hevesimiz kursağımızda kaldı. :)
Franz Ferdinand'dan saydam rüyalar!
Sabah Şekeri #4
Back!
Taşınırken bağ kurduğum bir çok dergimi, ıvır zıvırımı atmak zorunda kaldım. Babam küfretmese belki bi çoğunu hala manyak gibi taşımış olacaktım yine. Özellikle çok özel bi Matt Bellamy fotoğrafı vardı ki çöpün içinde hüzünlü hüzünlü bakıyordu giderken. Neyse kişisel girimizden sonra sabah şekerimizi ağzımıza atalım.
8 Ağustos 2008 Cuma
Bloc Party gündemden düşmüyor!
Bloc Party bu aralar gündemi oldukça meşgul ediyor. Keke Okereke'nin Sex Pistols solisti Johnny Rotten'i ırkçılıkla suçlaması oldukça yankı buldu basında. İspanyol ve İngiliz polisine durumu bildirdiğini açıklayan Okereke'ye Rotten'in yanıtı ağır olmuş: ''Büyüsün ve gerçek bir adam gibi davranmayı öğrensin.''
Bloc Party önümüzdeki aylarda çıkması beklenen yeni albümlerinden de ilk single Mercury'yi de internet üzerinden fanlarına gönderdi.Çifte hizmet yaparak Bloc Party'nin yeni single'ını ve 2005 Birmingham Academy konserini bloğa ekliyorum.
Mercury
Tracklist:
+ Intro
+ So Here We Are
+ Positive Tension
+ Banquet
+ John Peel Day Intro
+ Blue Lights
+ She's Hearing Voices
+ Luno
+ This Modern Love
+ Plans
+ Like Eating Glass
+ Little Thoughts
+ Helicopter
+ Pioneers
+ Outro
BlocParty@Birmingham
Snow Patrol albüm detaylarını açıkladı!
Sabah Şekeri #3
7 Ağustos 2008 Perşembe
Stereophonics live @ Masstival
Dream Tv sağolsun koymuş sitesine performanstan bir video. Öndeki bonus çocuğun yanında görebildim kendimi, çok matahmış gibi. Yourself and tourists yeah, that's what i hate dediği yerde bana bakıyor Kelly tip tip çünkü onu işaret ediyorum orada. Gençlik işte. Bir de seyirciden bap bap ba yapmasını beklediler şarkının es yerinde ama anlayan çıkmadı tabii. Neyse Have a Nice Day!
Rufus Wainwright röportajı!
Röportajı Yapan : Emrah Kolukısa
Travis Live at Arena Fyn, Odense 2007
Aslan Krallar dönüyor!
Sabah Şekeri #2
6 Ağustos 2008 Çarşamba
Yasemin Mori yükseliyor!
Portishead Live @ Canal +
Perfect Symmetry geliyor!
Keane 3. stüdyo albümleri Perfect Symmetry'nin müjdesini verdi! 13 Ekim'de raflarda olacak albümün ilk single'ını sitesine koyan grup Tom Chaplin'in ilk defa uyuşturucu kullanmadan şarkı yazdığını ve bu şarkıların şu ana kadar yazdıkları en iyi şarkıları olduğunu açıkladı. 11 Ağustos'a kadar Spiralling single'ını Keane website'ından indirebilirsiniz.
Keane Official
Muse & The Streets
Sabah Şekeri
Sawyer: Never been better.
Kate: What the hell were you thinking?
Sawyer: [chuckles] I couldn't help myself. You just look so damn cute swingin' that pickaxe... Chain gang looks good on you, Freckles.
5 Ağustos 2008 Salı
My Mistakes Were Made For You
About as subtle as an earthquake, I know
My mistakes were made for you
And in the back room of a bad dream, she came
And whisked me away, enthused
And it's solid as a rock rolling down a hill
The fact is that it probably will hit something
On the hazardous terrain
And were just following the flock, round
And the inbetween, before we smash to smithereens
Like they were, and we scrambled from the grain
And its the fame that put words in her mouth
She couldnt help, but spit em out
Innocence and arrogance intwined
In the filthiest of minds
She's was bitten on her birthday, and now
A face in the crowd, shes not
And i suspect that now, forever the shape
She came to escape, its forgot
And it's alot to ask and not to sting
Give her less than everything
Around your crooked conscious she will wind
Cos were just following the flock round
And the in-between
Before we smash to smithereens
Like they were, and we scramble from the grain
And it's the fame that put words in her mouth
She couldnt help, but spit em out
Around your crooked conscious she will wind
And it's alot to ask and not to sting
Give her less than everything
Innocence and arrogance intwined
Hoobastank Live at La Cigale, Paris.
Matt Bellamy'nin sevgilisiyle röportaj!
Gaia Polloni, 26 yaşında, İtalya'nın Como şehrinden sade bir kızdı. Şimdi ise Muse frontman'i Matthew Bellamy'nin sevgilisi.. Artık tutkulu bir aşk hikayesinin kahramanı, konserlerde geziyor, Concorde'larda uçuyor, Justin Timbarlake ve Eminem'le aynı masada oturuyor.
''Genelde konuşan taraf Matthew'dur'' diyor, ''Ama hiç kıskanç değil. Bana iyi şanslar diledi ve kıçımın magazinde fotoğrafı çıkarsa şikayet etmememi söyledi''.
İKİ SESSİZ TİP
- Dünyanın en ünlü rockstarlarından biriyle çıkıyorsun. Hayatın harika olmalı.
Ben öyle demezdim. Her gün sabah 6'da kalkıyorum, Milano'ya gitmek için bir saat trafikte mahsur kalıyorum ve işim bittiğinde bir saat de geri dönerken harcıyorum. Psikoloji alanında derece almaya çalışıyorum ve San Raffaele Hastanesi'nde bu konuda hastalarım üzerinde staj yapıyorum.
- Aşkınız nasıl başladı? Nasıl tanıştığınız hakkında çeşitli söylentiler var..
Bu Matthew'un suçu, her zaman başka bir şey uyduruyor. Gerçek şu, Milano'da bir arkadaşımla bir clubdaydım. Yürürken gözlerimiz birleşti ve sanki bir filmdeymiş gibi, bu an sonsuza kadar sürdü. Konuşmaya başladık, ya da onun gibi bişey, o zaman iyi İngilizce konuşamıyordum. Bir kaç ay sonra herşeyi bırakıp Londra'ya taşındım. Şimdi nisanda 6. yılımız olacak ve bir kaç ay önce nişanlandık.
- Bir kaç yıl sonra aynı hikaye ama bu sefer o sizin için herşeyi bırakmış. Bu doğru mu?
Çalışmalarımı bitirmek için İtalya'ya döndüm ve sürpriz bir şekilde o da benimle geldi. Matt sizi serbest bırakmayı seven birisi ve onun beni takip edeceğini hiç düşünmemiştim. Şimdi Como Gölü yakınlarında yaşıyoruz ama tam yerini sorma, gizliliğimiz çok önemli.
- Boş zamanlarınızı nasıl harcıyorsunuz? Partiden partiye herhalde, öyle tahmin ediyorum.
Aslında evde oturmayı seven insanlarız, Sky Tv'ye bağımlı bir şekilde. Bilimkurgu filmleri onun için, aşk filmleri benim için. Ve sonra ''Lost''. Matt diziye adeta bağımlı. Kıçımızı kaldırdığımız zaman dağlarda yürümeyi seviyoruz ya da tekneyle gezmeyi. Çok sportif bir insan ve artık ben de onun gibi bisikilete binmeyi ve balık tutmayı seviyorum.
- Gerçekten, hiç mi sosyal hayatınız yok?
Bazen Matt eve geldiğinde Japon restorantına gidiyoruz, Londra'dan Como Gölüne geldiğinde. O varken yemek yapmıyorum. Balık pişirmekte, fırında tavuk pişirmekte ve makarna yapmakta inanılmaz. Ama her zaman ehil bir hayatımız yok. Londra'dayken çok dolaşırdık, onun grubuyla ve diğer gruplarla. Jessica, Dom'un kız arkadaşı benim en iyi arkadaşım.
İTALYAN DÜĞÜNÜ
- Matthew mükemmel gibi duruyor. Defosu var mı hiç?
Çok alıngan. Genelde geceleri yazıyor ve beste yapıyor, ben uyandığımda bana fikrimi soruyor ama ona bir şeylerin yanlış olduğunu söylemekten kaçının. Her gün saçma şeyler yüzünden tartışıyoruz.
Mesela?
Çoraplarını her yerde bırakıyor ve sütü içtikten sonra buzdolabına asla koymuyor. Ve biraz İtalyanca bilmesini isterdim. Nerdeyse hiç konuşmuyor.
- Bir süre sonra evlilik?
Büyük beyaz bir gelinlikte, arkasına bir sürü teneke bağlanmış bir Cadillac'ta bir düğün hayal ediyorum. Ve çocuklarım olsun istiyorum, bir sürü. Üç tane diyeyim.
- Bir rockstarı elinde tutmak ve 6 sene geçirmek zor mu?
Popülarite, çılgın hayranlar, mesafe gibi şartlarla uzlaşmak zorundasınız. İlk zamanlar onu elimde tutamayacağımı düşündüm ve çok kıskançlık yaptım ve tartıştık. Hatta bir gün çantalarımı bile topladım. Şimdi daha rahatım, ona güvenmeyi öğrendim. Evimiz ikimizin resimleriyle kaplı.
- Hımm, en azından konserlerde sıraya girmiyorsunuz, para da vermiyorsunuz.
Çoğu zaman onun kişisel stilisti olarak takipteyim, son sefer Japonya'ya kadar gittim. Ve ben gelmezsem eve mutlaka bir hediyeyle dönüyor. Sonuncusu dişlerinden ışıklar çıkan ve gülümseyen bir bebekti: bir ''Stragatto'', Alice harikalar diyarındaki kedi, benim en sevdiğim hikaye. Kendisine de evin etrafında yürüyen bir robot almış.
Size hiç bir şarkı yazdı mı?
Bana hiç sölemedi ama bize ait olan bazı şarkılar var, Starlight gibi. (Milano konserinde ona ithaf etmiş) Çoğu şarkıyı başından itibaren görebiliyorum. Prova yaparken benden bas çalmamı istediğinde, ona sevdiğim İtalyan şarkıcıları yansıtmaya çalışıyorum. Campovolo'da Ligabue'yi ve Vinicio Capossela'yı izledik ki inanılmaz beğendi.
4 Ağustos 2008 Pazartesi
Arctic Monkeys Live at Glastonbury Festival
Son Gölge Kuklaları
indir
Müzik Güzel Bir Mesele
Pastel Zarlar
twitter.com/pastelzarlar
twitter.com/endingcredits
http://www.lastfm.com.tr/group/Pastel+Zarlar
iletişim:
pastelzarlar@live.com
Bonus
What's Said Is Said
-
▼
2008
(165)
-
▼
Ağustos
(63)
- 23 antipatik frontman
- The Killers live at London, 2007
- If There's Any Justice
- Kings Of Leon - Sex On Fire
- Bloc Party @ BBC6
- Anathema - Hindsight
- The Killers Kasıma hazır!
- Gözlüklü starlar
- Last.fm'de en çok silinenler!
- Gwen'den 2. geldi!
- Sabah Şekeri #7
- Enjoy The Ride
- Mutsuzluk
- The Kooks - Sway
- Youtube Jacker
- Low vs. Diamond - Amerika'ya yeni nefes
- Sabah Şekeri #6
- Personal
- Düşenler, kalkanlar
- The White Stripes live at Boston 2003
- LeRoi Moore'u kaybettik.
- Does It Offend You, Yeah? - Epic Last Song
- Bloc Party samimiyeti ilerletiyor!
- Komik Muse dünyası
- 2+2=5
- Final Haftası
- Weezer - Creep
- Mischa Barton
- The Verve - Love is Noise Video
- Soğuk oyunlar zamanı
- Cajun Dance Party - The Colourful Life
- Oasis piyasaya düştü!
- Siesta
- Foo Fighters Live @ BBC Radio 1
- ''The Ones'' We Love
- Sabah Şekeri #5
- Starsailor geri sayımda!
- Radiohead soundtrack planlamıyor!
- Franz Ferdinand'dan saydam rüyalar!
- Sabah Şekeri #4
- Back!
- Bloc Party gündemden düşmüyor!
- Snow Patrol albüm detaylarını açıkladı!
- Sabah Şekeri #3
- Stereophonics live @ Masstival
- Rufus Wainwright röportajı!
- Travis Live at Arena Fyn, Odense 2007
- Aslan Krallar dönüyor!
- Sabah Şekeri #2
- Theme From Paradise - Figli Di Madre Ignore
- Yasemin Mori yükseliyor!
- Portishead Live @ Canal +
- Perfect Symmetry geliyor!
- Muse & The Streets
- Sabah Şekeri
- My Mistakes Were Made For You
- Hoobastank Live at La Cigale, Paris.
- Matt Bellamy'nin sevgilisiyle röportaj!
- Arctic Monkeys Live at Glastonbury Festival
- Son Gölge Kuklaları
- The Verve - Love is Noise
- Stereophonics Masstival'deydi.
- Kooks'tan Violet Hill Yorumu
-
▼
Ağustos
(63)
Translate to ..
M10roe
Katkıda bulunmayanlar
Acil Durumda Kurtarılacaklar
- Alışveriş Cini
- Alçak Basınç
- Artemio Franchi
- Artperest
- Avrupa Sineması
- Born To Listen
- Buyz Is In Rainbows
- Cherry Blossom Kiss
- Daimi Zırvalar
- Download Soundtracks
- Ekşi Beşiktaş
- Eskiyle Yeni
- Good Music Box
- Good Music For Bad Souls
- Gri Blog
- Hayatın Nefesi
- Her Dem Çay
- Indie Türkiye
- İstanbul'un Orta Yeri Sinema
- Jazz İle Binbir Ses
- Kızlar İçin Futbol
- Le Love
- Listen To Yourself
- My Name Is Earl Grey
- Nazarlıklar Müdürlüğü
- Nevresim Takımı
- Nevropat
- Nice Dream
- Oh My Muse!
- Omia Facimus
- Ordo Ab Chao
- Orion Turk
- Paranoyak Olmam Takip...
- Pireli Blog
- Punkreas
- Reset Magazine
- Rock It
- Sen Ne Saftın Panait!
- Sinema Kenti
- Sycoca Müzik
- Tortu
- Turuncu Ay
- Yberian
- Zaman Sinir Bozucu ..
- Área de Castago
- Çekme Kaset
- Çello Çalan Kedi
- Şehirli Derviş
İzleyiciler
Blog İçi Ulaşım
Seks Seks Seks
Ötesi..
Orhan Gencebay
SÖYLE
Of the heartless (I was an offering)
I was humbled (I was an offering)
& reborn...
into a god.