
Rasmus'u sahnede ilk kez izleyen biri olarak performanslarından fazlasıyla memnun kaldığımı söyleyebilirim. Takır takır neredeyse hatasız çaldılar, albümde ne dinlediysek onu duyduk sahnede, baya takdir ettik. Neredeyse bütün hitlerini çaldılar, aralara da çoğunluğu son albümden olmak üzere şarkılar sıkıştırdılar. Lauri'nin seyirciyle iletişimi çok iyiydi, çok sağlam eğlendirdi kendisi. Sahneye dökülen birayı grup çalarken temizlemeye giren elemanı biraz garipsediler, basist arkadaş bu çok ilginç, sizin ülkenizde grup çalarken sahnede temizlik yapılabiliyor mu diye hafiften dokundurdu. Cihan'la birlikte arkadan her şarkı arasında Guilty diye bağırışımızı da tepkisiz bırakmadılar sağolsunlar, In The Shadows'dan sonra Lauri oralardan birileri bağırıo, onlar için gelsin şimdi, Guilty dedi, meğer herkes de biliyormuş baya bir gaz oldu şarkı.
Gecenin diğer akılda kalan tarafları, güzel Olmeca kızları, Lauri'nin giydiği garip tişört (askılının üstüne omuzları ve kollarını kapayan bir şey giymiş gibiydi, koltuk altları açıktı, garip dedim ya), yurtdışından gelen Rasmus fanları, (özellikle pantolon askımı çok beğenen İngiliz hatun -belki de değil ama İngiliz gibi geldi- abartıp arkadan çekti askılardan falan kafası çok sağlamdı), biste Lauri'nin akustiğiyle çaldığı Sail Away ve tabii ki In The Shadows'da yardıran seyirci helallikti. Son olarak bu konsere tabiri caizse beleşe girmemizi sağlayan İtüsözlük'e teşekkür eder, Saklıkent'e girmemizle (10:30 civarı) sahneye çıkan Rasmus'u tekrar beklediğimizi söylemek isterim. Zaten giderken memnun gittiler, tekrar gelicez tipinde açıklamalar yaptı Lauri. Güzeldi, kaçıranlar için üzüldüm..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder