30 Aralık 2008 Salı

Yılbaşı Playlistleri - Votka

Veee son 24 saat ve ben henüz bir yılbaşı bileti almış değilim. 1 Ocak'ta güne hayalkırıklığıyla başlamak yerine 'bilet almadım, bu sene o paraya dev bir çikolata alıp kendimi mutlu ettim' havası da gayet cool aslında kendine göre. Ama yine de bilet alma şansım olursa alırım herhalde yarın. Ve para çıksa bile yine burada olacağım onu biliyorum. Sadece yazdığım şeyler değişir işte, bugün Blake Lively ile yemek yedik sonra da Muse konserini izledik onun fotolarını koydum diye anlatırım ehehe.

Hayallerden gerçekliğe inersek hepinize güzel bir yıl diliyorum. Blog çok büyük bir şey değil belki ama müziğe birlikte inandıklarımıza, bu blogu takip edenlere, yorumlarını eksik etmeyenlere, okuyanlara, paylaşanlara, bana devam etme inancı, umudu aşılayanlara, harika bloglarıyla okuma, keşfetme zevkini hissettirenlere, herkese teşekkür ederim. Sağlıklı, mutlu, huzurlu, başarılı, rahat, kazançlı, aşklı, umutlu, müzikli bir yıl dileme eşliğinde son playlistimi koyuyorum. Bol bol eğlenin hemi? Mutlu Yıllar!

1) Future - Cut Copy
2) Such Great Heights - The Postal Service
3) You Really Got Me - Robots In Disguise
4) Spit It Out - IAMX
5) Music Is My Hot Hot Sex - CSS
6) Overpowered - Roisin Murphy
7) Rock and Roll Machine - Client
8) Weird Science - Does It Offend You, Yeah?
9) Bendable Poseable - Hot Chip
10) An Honest Mistake (Superdiscount Remix) - The Bravery
11) That's Not My Name - The Ting Tings
12) Turn it Up - Robots In Disguise
13) Alala - CSS
14) Put You In Your Place - The Sunshine Underground
15) Farkım Yok - Bikini
16) You'll Find A Way - Santogold
17) Atlantis to Interzone (Live) - Klaxons
18) Heartbreaker - Bedük
19) Mercury (CSS Remix) - Bloc Party
20) Le Disko - Shiny Toy Guns
21) Pogo - Digitalism
22) Smack My Bitch Up - Prodigy
23) Beggin' (Pilooski Edit) - Franki Valli
24) Keep On Rising - Ian Carey

Votka Playlist Bölüm 1 indir
Votka Playlist Bölüm 2 indir

Yılbaşı Playlistleri - Bira

Bi fıkra var, sesi büzüşesice Efesçilerin çok sevdiği. Carlsberg, Tuborg ve Efes'in (ilk ikisi random 2 bira olarak söylenir) başkanları buluşup konuşuyorlar. Garson gelip sipariş istiyor; Carlsberg'in başkanı Carlsberg, Tuborg başkanı Tuborg istiyor. Efes'in başkanı (Tuncay Özilhan oluyo heralde bu, neyse konumuz hiç değil) kola istiyor. Diğer başkanlar gülüyorlar, biri 'n'oldu biranıza güvenemediniz heralde' diyip el kol hareketi yapıyor. (Tamam biraz mübalağa var.) Tuncay Özilhan da 'masada herkes gazoz içiyordu, ben de ortama uyayım dedim' diyor.

Kıssadan hisse; Efes başkanı kırmızı Tuborg içmemiş.

Neyse, ortamı biraz yumuşattıktan sonra (!) yeni playlist konseptimize geçebiliriz. Konsept iç iç kudur, yılbaşının anlamı budur. Yalnız sonlara doğru feci bir yüklenme oldu, dinlerken dikkat edin ortalıkta bişeyler kırılıp dökülmesin. Yine koyulabilecek dünya şeyin arasından seçilmiş bir liste tabi, eklentilerinizi bekleriz, tükkan açık.

1) A Drinking Song - Helldorado
2) You Really Got Me - The Kinks
3) Umbrella - Manic Street Preachers
4) Monster - Automatic
5) Dakota - Stereophonics
6) Flavor of the Weak - American Hi-Fi
7) The Pretender - Foo Fighters
8) All Nightmare Long - Metallica
9) Yine - Kurban
10) The People That We Love - Bush
11) Katil Dans - Çilekeş
12) Stockholm Syndrome - Muse
13) Living Dead Girl -Rob Zombie
14) Bottom Of A Bottle - Smile Empty Soul
15) Göm Gözlerine - Shiva
16) Give It Away - Red Hot Chili Peppers
17) Crazy Bitch - Buckcherry
18) Last Time - Fuel
19) Between Angels and Insects - Papa Roach
20) Shinobi Vs Dragon Ninja - Lost Prophets
21) Cleansing - Ill Nino
22) Wait and Bleed - Slipknot
23) Break Stuff - Limp Bizkit
24) Qwerty - Linkin Park
25) Killing In The Name Of - Rage Against The Machine

Bira Listesi Bölüm 1 indir
Bira Listesi Bölüm 2 indir

Killing In The Name Of indir

28 Aralık 2008 Pazar

Yılbaşı Playlistleri - Viski

Pazar gününün ilk saatleriyle 3 günümüz kaldı büyük (!) güne ve geceye. :) Geceyi beklemeden playlistleri ben de keyifle dinliyorum, rakı biraz sert olmuş evet. Sırada viski var. Viski demek keyif demek, ağız keyif yaparken kulaklar da boş durmasın, babaların, ablaların sesiyle tatlansın. Bu liste şimdiden benim favorim görünüyor, One'ıyla, Blue Valentines'ıyla.. Viski denince Tom Waits olmaz mı zaten? Keyifli dinlemeler.

1) One - U2
2) Blue Hotel - Chris Isaak
3) Girl, You'll Be A Woman Soon - Urge Overkill
4) She - Elvis Costello
5) My Way - Elvis Presley
6) To Know Him Is To Love Him - Amy Winehouse
7) Perfect Day - Lou Reed
8) When A Man Loves A Woman - Ray Charles
9) One More Cup Of Coffee - Bob Dylan
10) Going To A Town - Rufus Wainwright
11) When I Was Young - The Animals
12) Make Your Own Kind of Music - Mama Cass Elliot
13) Henry Lee - Nick Cave & PJ Harvey
14) Famous Blue Raincoat - Leonard Cohen
15) I Hope That I Don't Fall In Love With You - Tom Waits
16) Hurt - Johnny Cash
17) Stepping Stone - Duffy
18) I Love The Rain The Most - Joe Purdy
19) Ain't No Sunshine - Eva Cassidy
20) Hallelujah - Jeff Buckley
21) Blue Valentines - Tom Waits
22) Somewhere Over The Rainbow / What A Wonderful World - Israel Kamakawiwo'ole
23) If I Fell - Evan Rachel Wood
24) Gravedigger (Akustik) - Dave Matthews Band
25) I've Got You Under My Skin - Frank Sinatra

Viski Playlisti indir Bölüm 1
Viski Playlisti indir Bölüm 2

27 Aralık 2008 Cumartesi

Yılbaşı Playlistleri - Rakı

Yılbaşı gecesi önerilerine devam. Rakı listesi dediğin ağlatır, süründürür. Ben de daha yumuşak başlayıp sonlara doğru finish him yapayım dedim. Yılbaşı kederi, buyrun burdan yakın.

1- Yüzümden Düşen Bin Parça (Akustik) - Gripin
2- Cheers Darlin' - Damien Rice
3- Angelica (Akustik) - Anathema
4- Apart - The Cure
5- Cenaze - DandadaDan
6- Robabeh Jan - Farid Farjad
7- Rumeli Havası - Sezen Aksu
8- Seni Her Gördüğümde - Erkin Koray
9- Babasiz Kizlar Balosu - Baba Zula
10- Gidin - Peyk
11- Yanıbaşımdan -Duman
12- Dertler Benim Olsun -Orhan Gencebay
13- Beni Anlama -Tarkan
14- Benzemez Kimse Sana - Müzeyyen Senar
15- Yine Mi Çiçek - Sezen Aksu
16- Kac Kadeh Kırıldı - Müslüm Gürses
17- Ağla Sevdam - Yusuf Taşkın
18- Çok Aşığın Var Diyorlar - İncesaz
19- Akşam Oldu Hüzünlendim Ben Yine - Müzeyyen Senar
20- İmkansiz -Zeki Müren
21- Gamzedeyim Deva Bulmam - Barış Manço
22- Herkes Gibisin -Cem Karaca
23- Kimse Bilmez - Zuhal Olcay
24- Dudaklarımda Bir Ateş - Tanju Okan

Rakı Listesini indir Bölüm 1

Rakı Listesini indir Bölüm 2

26 Aralık 2008 Cuma

Alkolik Kuşlar


Emrah Ablak'ın çizimleriyle L.E.S.S. grubunun enfes şarkısı Alkolik Kuşlar'ı yeni keşfettim, bilmeyen varsa paylaşayım dedim.

bir iki aklımdan hiç çıkmıyor ki
ya da her gün böyle olduğundan
sıkkın bıkkın ağrı sızı kafadan ayağa
her günüm böyle bak bak bak bak

işte yine geldi aklıma o olduğu
soruymuş cevapmış kandırmacaymış
yürümeyi unutmuş ayaklar ve
alkolik kuşlar nereye konar?

sessizce sakince düşünmeden inmem yere
tedirgin gözlerim arar bulamaz içinde
uçurur gizliyi saklıyı
kenarda köşede kalan yalanları

saçlar başlar hepsi havada
gömlekler delinmiş yırtıklar pantalonda
yürümeyi unutmuş ayaklar ve
alkolik kuşlar nereye konar?

cepler unutmuş para tutmayı
gözler görmeyi ağızlar konuşmayı
soğuk sıcak farketmez ciğerler hep görevde
beyin yine hesap peşinde

bir tek kalbim vardı
o da taştan bir boktan anlamazdı
yürümeyi unutmuş ayaklar ve
alkolik kuşlar nereye konar?

alkolik kuşlar nereye konar?

25 Aralık 2008 Perşembe

Yılbaşı Playlistleri - Şarap

İlk gerçek anlamda kar dün düştü yurdumuz sınırlarına. Kafamıza yerleştirilen yılbaşı imgelerinin başında kar olduğu için herkes içinden sevinmiştir az çok kar gördüğüne yılbaşından önce. Ben dün gece farkettim kar yağdığını, hem de bütün gün sert bir rüzgarla kara maruz kalmışken, sonra da bi 5 dakika bütün benliğimle seyrettim penceremden.

Çocukken çok güzeldi yılbaşılar diyeceğim, anti klişe timi gelip dövecek beni biliyorum. Çünkü annem de çocukken çok güzeldi yılbaşılar diyor, babam da, ben de, dedem de, onun babası da derdi herhalde. Ama büyüdükçe maruz kaldığımız hayatın kara yüzü hangi devirde olursa olsun yaş belli bir noktaya gelince elimizden alıyor yılbaşı mutluluklarını, heyecanlarını. Benim için ayrı bir heyecanlı olan yılbaşılar (doğumgünümdür aynı zamanda) yerini şu tatili bir gün daha birleştirsem de evde yatsam sinsiliğine bırakıyor gün geçtikçe. Kendimi dizginliyorum, düşüncelerimi kısıyorum, hayır bu sene de değişik bir şey olmayacak, lanet olası bir gün işte tandansına bırakıyor. Geçen sene yaptığım telefon konuşmaları, içten arkadaş sarılmaları yine büyük bir anlam ve mutluluk ifade ediyordu, bu sene yarısından azına razıyım, seneye bunun da yarısından azına. Şerefe.

Bu kadar bunalımın üstüne yazı nasıl toparlanır, şöyle: Gelin yılbaşı mutsuzları, mutluları, sarhoşları, ayıkları, ailesiyle geçirecek olanları, sevgilisinin kollarında huzuru bulacak olanları, rus kızlarıyla alem yapmayı düşünenleri, fakirleri, yaşlıları, gençleri bir olalım ve müziğin ortak paydasında buluşalım. Ben her mod için ayrı playlistler hazırlayarak katkıda bulunmayı planlıyorum gecenize, küçük bir hediye belki de. Nasıl derseniz. Yılbaşına kadar her gece bir playlist, başka bir içki tadı. Bugün şarap, yapıp yapmamak size kalmış elbette ki. Kocaman bir şerefe!

Şarap Playlisti:

1) Dream Brother - Jeff Buckley
2) My Mistakes Were Made For You - The Last Shadow Puppets
3) Let Me Kiss You - Morrissey
4) Brasil - Elefant
5) The Letter - The Black Heart Procession
6) Sing For Absolution - Muse
7) 23 - Mor Ve Ötesi
8) Back To Black - Amy Winehouse
9) Better Do Better - Hard-Fi
10) Metal Heart - Cat Power
11) Tigress - Songs: Ohia
12) While My Guitar Gently Weeps - Martin Luther McCoy
13) Mykonos - Fleet Foxes
14) Elephant Gun - Beirut
15) As I Sat Sadly By Her Side - Nick Cave
16) If You Could Only See - Tonic
17) Alcoholic - Starsailor
18) Yarım Kalan Şarap - Kreş
19) Leave - Heavens
20) No I In Threesome - Interpol
21) Scorpio Rising - Death In Vegas
22) The Ground Beneath Her Feet - U2
23) Such A Rush - Coldplay
24) Lilac Wine - Jeff Buckley

Şarap Listesini indir Bölüm 1
Şarap Listesini indir Bölüm 2

Şerefe!

24 Aralık 2008 Çarşamba

Muse - Christmas Present


Muse her yıl olduğu gibi bu sene de fanlarını unutmadı. Akşam mailimi kontrol etmeye girdiğimde bu yılbaşı hediyesini buldum. V Festival'den canlı bir Dead Star, Muse'dan hepimize çam sakızı çoban armağanı. Benim için daha özel tabi, en sevdiğim Muse şarkılarında Top 5 yapabilecek bir şarkı Dead Star ve stüdyo kaydı bile çok iyi duyulmaz, çok iyi bir performansla bir yandan da doğumgünü hediyesi oldu bu bana.

Hizmette sınır yok, bir de convert yaptım videoyu audioya, doya doya dinleyin diye. (Thanks to lovely Adwitch) Dead Star Live Audio indir

Greasemonkeys: LastFm'cinin dostu!

Öncelikle bir ekşi bkz.ı vererek posta başlamak istiyorum.
(bkz: süper olay)

Last.fm'i hepimiz severek kullanıyoruz değil mi? Peki bi kaç ay önce yaptıkları yeni görünümle aranız iyi mi? Benim pek değil. Değildi yani. Eski Last.fm'i, görünümünü, sayfamda komşularımı, kocaman resmimi falan özlüyordum hep. Şimdi bu süper olay sayesinde Last.Fm güzel bir görünüme kavuşacak.

Şöyle de bir şey var aklımda aslında, bazı şeyleri herkes biliyor da söylemiyor gibi geliyo bana, o yüzden bunu yazınca bana 'oha olm bilmiyor muydun?!' falan diyip karizma yapmayın tamam mı? Üzülüyorum lan.

Bahsedeceğim şey Greasemonkeys. Aslında çok da fazla anlatmama gerek yok Firefox kullanıyorsanız, application'unu yüklüyorsunuz, ki aşağıda vereceğim bi kaç bişey. Sonra Greasemonkeys sahiplerinin ya da takipçilerinin script'lerini yükleyerek Last.fm'inize nefis bir görüntü katıyorsunuz. Şahane! Ahanda Linkler:

Greasemonkeys Application'u - Firefoxçular davranın.
Greasemonkeys LastFm Sayfası - Burada bir çok nefis add-on bulabilirsiniz, bi kaç add-on da ben koyayım.
Şarkı Sözleri - Yükleyin, LastFm'de bir çok şarkının sayfasında sözleri çıksın.
Komşular - Komşularınızı mı özlediniz? Buyrun artık sayfanızda. Eskisi gibi!

Angels 4

- ''Ben Gisele'e Gisele demem, Gisele benim olmadıkça.''
Albert Einstein
, 1921
(Nobel ödülünü aldıktan sonra evde zaman makinasından çıkarken)

23 Aralık 2008 Salı

Seks Seks Seks

Bugünlerin popüler şarkısı. Buyrun.

SEKS SEKS SEKS

Capone kollar açılır
Gögüsler yana saçılır
Herkesin gözü açılır
Adına da derler seks

Seks Seks Seks

Kağıttan elbise moda
Mini etek giymiş oda
Yaşasın der en son moda
Adına da derler seks

Seks Seks Seks

Seks bombası olmuş meğer
Herkesin dilinde gezer
Sosyete böyleymiş meğer
Adına da derler seks

Seks Seks Seks

Kalçaları bomba gibi
Kollarıda asma kabak
Gören gözler şaşı olur
Amanın kadına bak
Adına da derler seks

Seks Seks Seks

Seks bombasımı neymiş
Allahıma güzel şeymiş
Gözlerimiz yaptı bayram
Dayan kesene al
Adına da derler seks

Seks Seks Seks

Çıplaklar kampına döndü
Görenin gözleri döndü
Bu gidişle ocak söndü
Adına da derler seks

Seks Seks Seks

Ne ferman dinler ne kadı
Sosyetik cıkmıştır adı
Cennetenmi gelmiş tadı
Adına da derler seks

Seks Seks Seks

Söz-Müzik: Arif Sami Toker
Yorum: Sevil Öztatlı

indir

22 Aralık 2008 Pazartesi

The Kooks Live At The Barfly, Liverpool, 2008

''Things happen only when you don't care about them.''

Küçükken bilgisayar aldırmak için yıllarca yalvarıp yakardığımı hatırlarım. Hatta gizli gizli geceleri dua ederdim, gerçi hala ediyorum bazı şeyler için orası ayrı da, bilgisayarım olsa keşke diye. O zamanki bahanemiz, gerçi hala aynı bahaneler var orası ayrı da (eheh), ders çalışmak için bilgisayar aldırmaktı. Külli yalan!

İlkokul arkadaşım Fırat'ın evine Amiga oynamak için giderdim -yanlış anlaşılmasın çok da severdim onu- ama kendi evimi her zaman daha çok seven bir doğam var, evde oturup huzurlu huzurlu takılmayı bir çok şeye tercih ederim. Yani öyle etkilerdi çocukluğumda elektronik şeyler, evden çıkaracak kadar. Sünnetimde alınan çok oyunlu bir tetris bütün o düğün hengamesinde, altınlardan, paralardan, saatlerden çok daha değerli gelmişti. Tabii ki her anne gibi benim annem de tatillerin küçük bir kısmı dışında o tetrisi saklardı, rüyalarıma girecek kadar özlerdim. (Yazık lan) Bilgisayar hevesimi de her zaman engelleyen annem olmuştu, babam oyun oynamaktan neredeyse benim kadar zevk aldığı için ses çıkarmazdı.

Bir zaman sonra müziğe heves ettim, gerçi daha küçüklüğümde müzikal background'um org kursuyla vardı, baya da iyiydim. Gitar alındı, gitardan aldığım zevki hiç bişeyden almıyordum. Hala elime gitarı aldığımda bütün dünya bir sahneye dönüşse de ilk zamanların verdiği heyecan artık damarlarımda dönmüyor doğrusu. Bir gün gitar çalarken annemlerin konuşmasında geçen bir laf kanımı dondurdu, eve bilgisayar geliyordu. İlk bilgisayar, ilk kız arkadaşı falan çok sevindirici ve heyecan verici şeylerdir, belki de sadece bana öyledir ama değildir ya değil mi?

Bilgisayarın geldiği zaman rüyalarımdan bir süreliğine çıkmış olduğu gerçeği bir garipti, o yüzden haftasonu Wristcutters'ı izlerken tüylerim diken diken oldu, gerçekleşmesini istediğim şeyleri düşündüm, gözlerimi yumup onları umursamamayı istedim çünkü belki de ancak öyle geleceklerdi. Hala çocuğum değil mi? Böyle masallara inanıyorum, mucizelere inanıyorum. İnanmayı da bırakmayacağım.

Benim gibi çocuk görünümlü adamlar topluluğu The Kooks. Tamam belki de değiller, görünüşe, Luke Pritchard'ın o masum, çocuksu sesine aldanmamak lazım. Hatta bir çok derginin, yorumcunun gözünde son zamanların en rock'n'roll grubu The Kooks, o derece ki Rolling Stones'un veliahtları olarak değerlendiriliyorlar. İlk albümün müthiş başarısı iştahlarını kesmedi Konk'la yerlerini sağlamlaştırdılar. Special Edition'daki ikinci cd'deki fazla şarkılardan bile şaheserler bulmak mümkün, özellikle Watching The Ships Rolling In insanı alıp götüren cinsten.

Bu kadar vıdıvıdı yaptığım yeter, linklere bakmadan okuyanlara ayrıca teşekkür ederim. The Kooks'un 2008 Mart ayında Liverpool'da The Barfly'da kaydedilmiş konserleri tracklistiyle aşağıda hediyemdir. Yabancı okuyucularımıza da (:)) ''Merry Christmas'' diliyor hediyelerini çorabın içine koyuyorum.

Tracklist:

01 - See The World
02 - Eddie's Gun
03 - Always Where I Need To Be
04 - Ooh La
05 - Sway
06 - Mr. Maker
07 - I Want You
08 - She Moves In Her Own Way
09 - Do You Wanna
10 - Naive
11 - You Don't Love Me

indir
şifre: pastelzarlar

20 Aralık 2008 Cumartesi

Çalıntı rönesans

Blogda çok sık döngüye girmek istemiyorum bazen, o yüzden bazen önemli olayları bile atlayasım geliyor. Arşive bakınca en az 5-6 Coldplay haberi var ve onların malzemeleri sayesinde ayrı bir blog döndürülüp, her gün bir Coldplay postu atılabilir. Viva La Vida'ydı, Prospekt's March'tı, dağılmalarıydı derken bu sefer konumuz Coldplay'in esinlenmeleri, belki de çalıntıları.

Geçen haftanın başında başlayan bu çalıntı haberleri gitgide çoğalınca medyanın ilgisini baya üzerinde topladı. Türkiye'de de Cem Yılmaz'a her filminden sonra çalıntı iddiaları yükseltilir ama Cem Yılmaz Türkiye'de sevilen insanlar sırasında ilk 5e rahat girebileceği için iddialar terslenir, ciddiye alınmaz ya da görmezden gelinir.

Coldplay için de pek farklı olmadı aslında; hafta başında debut albümünü geçen sene çıkarmış genç bir şarkıcı Viva La Vida'nın kendi şarkısından çalıntı olduğunu iddia edip kendi şarkısını medyaya vermişti. Tahmin edeceğiniz üzere pek de fazla ciddiye alınmadı olay. Olaydan iki gün sonra bu sefer Joe Satriani Viva La Vida'nın 2004 orijinli şarkısı If I Could Fly şarkısından çalıntı olduğunu iddia edip Coldplay'e dava açtı. Söz konusu usta bir şarkı yazarı olunca baya ses getirdi bu olay ve gözler Chris Martin'e çevrildi. Onun yanıtı netti; Viva La Vida kendi şarkımdır, başka bir şarkıdan alınmamıştır. İşin garip tarafı bu olayın dumanı soğumadan Coldplay cephesinden yeni bir haber yükseldi; Chris Martin bu hafta verdiği röportajda Parachutes albümündeki Shiver şarkısının Jeff Buckley'den direkt araklama olduğunu söyledi ve ekledi; Gençken Jeff'e adeta tapıyorduk, ondan bir şeyi kopyalamazsak ölecektik.

Ne hoş değil mi? Bir haftada üç çalıntı konusu ve üçünde de Coldplay damgası. Chris Martin seneye grubu dağıtacaklarını açıkladığında daha fazlasının ortaya çıkacağından mı korkuyordu yoksa? Bekleyip göreceğiz..

18 Aralık 2008 Perşembe

Blood Red Shoes: İngiliz Işığı

İyi müzik adadan çıkar çıkmasına ama adadakiler farkına varır mı onu söylemek zor. Daha önce de bahsettiğim gibi İngilizler bir çok kendi iyi grubunu bilmez, gerçi Türkler bilir mi dersek o da ayrı bir muamma. Türklere grup denince ilk olarak akıllarına gelen müzik olmaz hatta, ne olacağını hepimiz az buçuk tahmin ediyoruz değil mi? Buradan bağlayalım o zaman ve grubun davulcusu Steven Ansell'e takılalım; Abi yenge de erik gibi kütür kütürmüş.

Kütür kütür yengenin adı Laura-Mary Carter ve çatır çatır da gitar çalıyor. Hatta öyle de güzel çalıyor ki ağzınız açık kalıyor izlerken. Laura'dan başka bir yere bakmanızın mümkünatı yok onlar çalarken çünkü zaten 2 kişiler. 2 kişilik gruplarda hatun taş gibi değilse dövüyorlar galiba, bakın bir Meg White (The White Stripes) ya da Katie White (The Ting Tings) örneğine. Ablanın Telecaster'lerine hayran olmamak da ayrı bir zor. Yaptıkları müziği duyunca da 2 kişinin yaptığına inanasınız gelmiyor. The White Stripes ayarında melodik ve sert şarkılar bu sefer kadın bir vokalden geliyor ve ruhunuzu adet doyuruyor.

Adından, müziklerinden, iki kişi oluşlarından, hatunların taş oluşundan The White Stripes'la bir çok ortak özellikleri var ve bu iki grup şu an dünya üzerinde izlemeyi en fazla istediğim gruplar. Kendi adıma bu grubu 3. keşfedişim aslında, keşfedip keşfedip unutuyorum sürekli, artık bahsetmenin zamanının geldiğini hissettim. İşin en garibi de bu grubu her keşfettiğimde aynı heyecanı duyuyor oluşum. Bu sefer peşlerini bırakmayacağım, kan kırmızı ayakkabılara beyaz çizgilerle eşlik edeceğim. 2008 çıkışlı kanımca yılın en heyecan verici albümü Box of Secrets herkese hiddetle ve şiddetle tavsiye edilir!!

It's Getting Boring By The Sea

Cape Cod Kwassa Kwassa - Hot Chip & Peter Gabriel


Bu şarkıda kesinlikle şeytan tüyü var. Vampire Weekend çıkışını böyle bomba gibi yaptığı için bu tüye yatsın kalksın dua etsin.. Şarkıda geçen 'feels so unnatural, Peter Gabriel, too' sözleri muhattabının dikkatini çekince Hot Chip'in cover'ında ortak olmak istemiş Peter Gabriel. Peter abimiz daha önceki gün Uluslararası Af Örgütü'nün dünya elçisi ödülünü U2 gitaristi The Edge'in elinden aldı ayrıca bu ödüle daha önce Nelson Mandela da layık görülmüştü. Hot Chip çocukları da bu işten sonra Joy Division'ın Transmission'una el atmaya karar vermiş, daha duymadık ama Ian Curtis şarkısını mezardan Caribbean tarzı duyunca kemikleri sızlar mı bilemem.

Cape Cod Kwassa Kwassa cover indir

15 Aralık 2008 Pazartesi

Bir Demet Akustik 2

Kendime emrivaki yemedi. 3 günlük bir gecikme bu tembellik seviyesi için iyi de sayılabilir aslında neresinden bakıldığına bağlı. Eskişehir'e dün döndüm, bugün eski tertipe geri döndüm, film, müzik, tv. Serendipity ile final dönemi öncesinin açılışını yaptım, uzun zamandır izlediğim en romantik filmdi. Filmde hissettirildiği gibi birisiyle geçen en romantik an birlikte yıldızlara bakıldığı an galiba, özellikle tertemiz bir gökyüzüne bakıyorsanız.. Bu aralar eski filmlerden eksik olduklarımı tamamlamaya uğraşıyorum aslında biraz da, 93 yapımı Naked'ı da izlemeyen varsa kesinlikle tavsiye ederim, inanılmazmış. Sırada The Usual Suspects, The Notebook ve Into The Wild var (son ikisi yeni sayılır gerçi), yakında tamamlarım herhalde kültür eksikliğimi. :P

Neyse neyse lafı çok uzattım, önceki bir demet akustiğin ikinci dalgası bu. Gözüme şarkılar az görününce BBC Radio1'dan daha önce elimde olan bazı akustik kayıtları da ekledim umarım hoşunuza gider. Playlist şöyle:

1- Lily Allen - Smile
2- The Kooks - Crazy
3- The Coral - Dreaming Of You
4- The Automatic - Golddigger
5- Boy Kill Boy - Maneater
6- Queens Of The Stone Age - No One Knows
7- Embrace - How Come
8- Sons & Daughters - Gilt Complex
9- Razorlight - Golden Touch
10- Apoptygma Berzerk - Until The End Of The World
11- The Bravery - An Honest Mistake
12- Maximo Park - Going Missing
13- My Chemical Romance - Song 2
14- Pulp - Razzmatazz
15- Wayne Hussey - Keep It In The Family
16- The Smashing Pumpkins - Sweet Sweet
17- Marilyn Manson - Coma White
18- Stellastarr* - In The Walls
19- Nine Inch Nails with Peter Murphy - Hurt
20- Lush - Kiss Chase

indir
şifre: pastelzarlar

Angels 3

13 Aralık 2008 Cumartesi

Erdem Yener - Kirli

Magmaya inmek büyük ölçüde itiraf.com'la hayatımıza giren bir deyim. Gerçi bugüne kadar forumlarda ve ekşi dışında magmaya inmek söylemini kullanan da görmedim ne yalan söyleyim. Ama Dankek'in başarılı keki Magma'yı sık sık kullanıyorum buldukça, kekin içine güzel yayılmış sıvı bir sosu var. Sadece tadı başarılı değil Magma'nın, Çin Prensesi reklamı ve Erdem Yener'li Pele reklamı beni ender gülümseten reklamlardan oldu. (Hayır Dankek'ten para almıyorum ahah) Pele'yi esmer, kavruk bir adam diye tanımladığı bu reklamda Raul'a (Real Madrid) benzeyen bu adamın oyunculuğuna bayıldım ilk izlediğimde bile.

Reklamla aynı zamanlarda televizyonda sık sık bir klip dönmeye başladı. Klipteki şarkıcı reklamdaki adama çok benziyordu ama o olabileceği aklımın ucundan geçmemişti. Neyse, Belki şarkısı oldukça tatmin edici geldi, uzun zamandır Türkçe bir şeyler keşfetmemenin de etkisiyle kimmiş bu adam diye bakındım ve Kirli albümünü öğrenip döndürmeye başladım müzikçalarlarımda. Beğenimi o kadar kazandı ki bu albüm, blogda da bahsetmeden geçmek ayıp olur.

Erdem Yener'in müziğini biraz tanımlamak gerekirse; Malt'ı andıran sert gitar riffleriyle bezeli şarkıların oluşturduğu vokalin zaman zaman kendini bulmaya çalışırken kimi zaman Koray Candemir'e kaymasıyla özgünlüğünü bazen kaybeden bir albüm olduğunu söyleyebilirim. Yine de şarkılarda Erdem Yener'in kendi ses tınısı duyulabiliyor ve kendisini geliştirdiğinde çok daha iyi olacağını farkedebiliyorsunuz. Sözler açısından da aynı durum mevcut. İlk albüm olmasından kaynaklanan tecrübesizlik sözleri monotonlaştırıyor. Yine de insanın içini acıtan sözler var, gaza getiren anlarla dolu bir albüm, oldukça umut ve heyecan verici. Favorilerim Geç ve Öz; en azından bir iki kere çevirmenizi öneriyorum, hayal kırıklığı olmayacak, hatta dinledikçe beğendiğini farkedeceksiniz.

12 Aralık 2008 Cuma

eXit

you know he got the cure
you know he went astray
he used to stay awake
to drive the dreams he had away
he wanted to believe
in the hands of love
his head it felt heavy
as he cut across the land
a dog started crying
like a broken hearted man
at the howling wind
at the howling wind
he went deeper into black
deeper into white
could see the stars shining
like nails in the night
he felt the healing
healing, healing
healing hands of love
like the stars shiny shiny
from above
hand in the pocket
finger on the steel
the pistol weighed heavy
his heart he could feel
was beating, beating
beating, beating oh my love
oh my love, oh my love
oh my love
my love
saw the hands that build
can also pull down
the hands of love.

10 Aralık 2008 Çarşamba

The Saturday Sessions - Canlı Kayıtlar 2

Dün ilk bölümünü vermiştim bu güzel -çoğunlukla- akustik kayıtların. Bu ikinci bölümüdür, güle güle dinleyiniz. Yarın da daha önceden kendim birleştirdiğim akustik kayıtların ikinci bölümünü yayınlayacağım diyim de kendime emrivaki yapayım, yoksa tembelliğimden sarkıtırım yine. Bayram tatili de ne güzel geldi değil mi ey tembel Türk milleti :)

01. Mika - Grace Kelly
02. James Morrison - Wonderful World
03. Ray Lamontagne - Trouble
04. The Magic Numbers - Love Me Like You
05. Turin Brakes - Breaking The Girl
06. Athlete - God Only Knows
07. Stoney - Waterfall
08. Paul Weller - Come On Let's Go
09. Ben Kweller - In Other Words
10. Supergrass - Richard III
11. Stars - This Charming Man
12. Zero 7 - I Go To Sleep
13. Rufus Wainwright - Hallelujah
14. Scott Matthews - Boy With The Thorn In His Side
15. Bat For Lashes - I'm On Fire
16. Josh Pyke - Middle Of The Hill
17. Turin Brakes - Breaking The Girl
18. The Little Ones - Oh MJ
19. The Bees - Who Cares What The Question Is
20. Beck - Lost Cause
21. Orson - I Can't Go For That (No Can Do)

indir

9 Aralık 2008 Salı

The Saturday Sessions - Canlı Kayıtlar

Canlı & akustik kayıtlara ilgi yüksek olunca benim de arama şevkim artıyor. Aslında koyulabilecek Dvd konserler de var ama 1-2 Gb'lık dosyaların yüklenmesi ayrı bir dert, indirmesi ayrı bir dert. Bu konuda sizi Potq.cl'ye yönlendirebilirim, arşivini Dvd'lerle süslemek isteyenler için oldukça sağlam konserler yayınlıyorlar ve sürekli güncelleniyor. Bugün vereceğim akustik kayıtlar ise Dermot O'Leary'nin radyo programından bir bölüm. Bunun ikinci kısmını da koyacağım o yüzden tetikte olun. İçindeki şarkılar şöyle:

01. The Feeling - Walk Like An Egyptian
02. Amy Winehouse - To Know Him Is To Love Him
03. Lily Allen - Everybody's Changing
04. The Raconteurs - Steady As She Goes
05. Kasabian - Pictures Of Matchstick Men
06. Kings of Leon - On Call
07. The Manic Street Preachers - Motorcycle Emptiness
08. Gomez - Wichita Lineman
09. Massive Attack featuring Terry Callier - Live With Me
10. Camera Obscura - Super Trooper
11. KT Tunstall - I Want You Back
12. Jont - Number 1
13. Willy Mason - Careless Whisper
14. Guillemots - Love Song 43
15. The Shins - Breathe
16. Nerina Pallot - Confide In Me
17. Electric Soft Parade - Silent To The Dark
18. Thrills - Nothing Changes
19. Jamie T - A New England
20. Mumm-Ra - In Between Days
21. Bloc Party - Two More Years

indir

7 Aralık 2008 Pazar

Kargo'dan ayrılık haberi

Blogun isim babalarından bir haber var; Kargo 2. kez dağıldı. Koray ve Serkan aşağıdaki açıklamayla bundan sonra yollarına ayrı olarak devam edeceklerini açıkladı. Anlayacağınız artık kargomuz eksik gelecek. Açıklama:

"Koray Candemir ve Serkan Çeliköz olarak, 1994 yılından beri üyesi oldugumuz KARGO Grubu'ndan ayrıldığımızı, dinleyicilerimize ve müzik sektörüne bildirmek isteriz.

1996 yılında Kargo'yla profesyonel müzik kariyerimize başladık. Bugüne kadar 6 stüdyo albümü, 1 best of albüm ve sayısız konser gerçekleştirdik. Bu zaman zarfında bize emeği geçen grup arkadaşlarımıza, çalıştığımız herkese ve takipçilerimize teşekkürü bir borç biliriz. Fikir ve vizyon farklılıkları nedeniyle kendimize yeni bir yol çizmeyi uygun gördük. Çok yakında ikili olarak üstünde heyecanla çalıştığımız yeni projemizde buluşmak üzere...

Saygılar...

Koray Candemir
Serkan Çeliköz"

(05/12/2008)

6 Aralık 2008 Cumartesi

American Hi-Fi Live in Milwaukee

High Fidelity filmini izledim geçen gün. Bugüne kadar neden izlemediğime şaştım aslında, müzik var, aşk var, sorgulama var, müzik var, müzik var. Rob Gordon adamını bir çok kişi kendinle özdeşleştirmiştir kesin bugüne kadar ama hepsini unutun, o benim.

High Fidelity bildiğiniz üzere Hi-Fi'ın uzun hali. Hi-Fi diyince aklıma gelen ilk şey de American Hi-Fi. 2001'deki Flavor Of The Weak zamanında çok gaza getirmiştir bizi, lise döneminde cover'ını yapmayı bile düşünmüştük. Sözleri bile belliydi, Football In The Rain. Dünyayı sallayacak bir projeydi ama bize sahip çıkan olmadı. :) American Hi-fi yeni albüm için stüdyoda bu arada yine, yakınlarda bir albümün gelmesi bekleniyor. Another Perfect Day'ini de çok severim bu bebelerin, öyleyse 2005'ten Milwaukee konseri gelsin. Bayram şekeri gibin.

1- The Art Of Losing
2- Surround
3- The Breakup Song
4- Hi-Fi Killer
5- Another Perfect Day
6- We Can't Be Friends
7- Nothing Left To Lose
8- Separation Anxiety
9- Flavor of the Weak
10- The Geeks Get the Girls
11- Happy

indir

Angels 2

Melekler serisi devam ediyor. Bu seferki konuğumuz Cayman Islands'ın yıldızı Selita Ebanks. 1983 doğumlu bu güzel kız futbol, tenis ve basketbol oynayarak büyümüş, üniversite için Amerika'ya taşınınca keşfedilmiş. Victoria's Secret'a kadar yükselen bu meleğin şu sıralar Kanye West'le birlikte olduğu konuşuluyormuş. (Magazin Servisi eheh)

3 Aralık 2008 Çarşamba

Başıbozuk ve Mor Ve Ötesi üzerine bir karalama

Yıl 1991. 10 Ekim sabahı Geffen Records etiketli bir plak piyasaya sürülüyor. Daha sonraları piyasaya çıkan (hatta nerdeyse günümüze kadar) bir çok plağın şeklini, soundunu değiştiren bir kayıt yaratıcılarının ve menajerlerinin beklentisizliğine rağmen müzikseverlerin hücumuna uğruyor. Öyle ki o ana kadar bir avuç punk olarak adlandırılan üç zibidi Micheal Jackson'un Dangerous'ını oturduğu koltuktan söküyor ve tarihe gömüyor. Bu bir devrin sonuydu (devrim) ve yeni iddiaların başlangıcıydı, adı da nerdeyse hepimizin bildiği ama kimsenin bilmediğini zannedip hava atmaya çalıştığımız üzere dandik bir parfüm markasından gelmektedir.

Türkiye dünya müziğini çok da iplemeyen bir ülke. Genel çoğunluğun dinlediği müziklerin dünya müzikleriyle bağlantısı çalıntı, alıntı, nası derseniz deyin (özellikle bir Ajda Pekkan ekolü ve şimdilerde başta Fatih Ürek olmak üzere eller havaya türevleri) bir şeyler içermesi. Bahsettiğim tabii ki Türk Sanat veya Halk Müziği gibi canımız ciğerimiz değil, halka yıllardır yedirilen -belki de halkın da severek yediği ne bileyim- anlamından kaymış bir şekilde Pop Müzik olarak adlandırılan müziktir. Bu müziğin dünyadaki izdüşümünün düşüşünü çakan kibrit Nirvana'nın Smells Like Teen Spirit'iyse Türkiye'de Mor Ve Ötesi'nin Cambaz'ıdır.

Bağlayacağım yer aslında çok garip; Mor Ve Ötesi yıllardır ağzında sakız ettiği Türkiye için gelmeyen siyasi devriminin müzikte karşılığını yaptı. İşin ironik tarafı Mor Ve Ötesi söylemleriyle, yaptıklarıyla karşı olduğu emperyalist sisteme Türk popunun geçmesini sağladı. Cambaz'ın çıkışından sonra rock müziğe artan ilgi, çıkan yeni gruplar, ortalıkta türeyen hem tikky'yim hem rocker'ım bana vermeyen ölsün insanları, Hande Yener, farkedilir şekilde artan yurtdışından Türkiye'ye gelen gruplar bunun en somut örnekleri.

Eski Türk popu şimdi Kral Tv'de alışkanlıklarını değiştirmekten korkan insanların sığınağı, yeni Türk popu ise Mtv Türkiye ve Dream Tv'de kimliğini arayan bir çirkin ördek yavrusu, hatta Eurovision'da bile başarısızlıktan korkan (!) Türk politikacılarının sığınağı. Rimi Rimi Rey'in (böyle miydi) Türkiye'deki müzik yazarlarları tarafından aşağılanması, yerin dibine sokulması da bu sürecin yardımcısıydı aslında. Athena, değişen Kenan Doğulu ve Sibel Tüzün derken çarkıfelek döndü geldi Mor Ve Ötesi'nin önünde durdu.

Mor Ve Ötesi dönüp bakınca Eurovision sürecini imaj olarak çok iyi atlattı. Gerçi artık colayla Türkiye turnesine çıkmayız Koç'la çıkarız (!) tripleri pek kalmadıysa da bu söylemlerinin arkasını merak eden insanları da pek hayal kırıklığına uğratmadılar. Deli sound olarak klasik bir Mor Ve Ötesi şarkısı tamam ama ileride dönüp bakınca anlayacağız ki Deli sözleriyle, klibiyle bu organizasyona çekilen bir orta parmaktı.

Başıbozuk EP'si Deli'yi ve yine Eurovision için yapılmış iki şarkıyla grubun Eurovision döneminde stüdyolarda çaldığı canlı kayıtları kapsayan ama genelde eleştiriyi yapılan kötü remixlerden alan bir çıkış yaptı. Kemik Mor Ve Ötesi fanlarının hayalkırıklarını yansıtan cümleler bu remixlerin yerine eski, özellikle Bırak Zaman Aksın şarkılarının yeniden yorumlanıp sürülmesinin çok daha tatmin vereceği yönünde. Ben de kesinlikle bu görüşe katılıyorum ve de ekliyorum; Dişi Zamiri gibi, Kayıp gibi kayıp Mor Ve Ötesi kayıtlarının eklenmesi ancak ara bir albümle ya da Best Of'la mümkün olurdu. Bu albümün içinde bunların yerine Mor Ve Ötesi sevenlerini ilgilendirmeyecek remixlerin bulunması sanırım rahatsızlık veren, çünkü bu remixler gerçekten Mor Ve Ötesi için ne ileri bir adım, ne yana bir adım, ne de geriye bir adım. Tamamen boş bir çabalama. İddia ve Sonbahar ise bu albümden çıkacak en büyük kazanç....

Bir de bu albümle ilgili kapağın görünümünün altında saklanan suratın kime ait olduğunu merak ediyorum. Bir fikriniz veya bilginiz varsa beklerim.

U2 - I Believe In Father Christmas



U2 yeni albümden kayıtları 2009'un ilk aylarında yayınlayacağını açıklamıştı fakat görünüşe göre U2 fanları için (tabii ki benim için de aynı zamanda) Christmas erken geldi. Grup Greg Lake'in I Believe In Father Christmas'ını coverlayarak yılbaşı listelerini hedefleyen bir single çıkardı. (Yılbaşında insanların birbirlerine aldığı hediyeler arttığından albüm satışları da artıyor genelde, bu yüzden yeni yıla liste başı girmek bir çok müzisyeni sevindiriyor, özel hissettiriyor sanırım.)

Ayrıca bu kayıt Bono'nun Afrika için yeni yardım hareketi (RED)WIRE için bir debut. Afrikalı Aids hastaları için ilaç alımını arttırmayı hedefleyen (RED)WIRE yeni bir download sitesi. R.E.M., Coldplay, Bob Dylan ve Jenny Lewis'in da destek vereceğini açıkladığı (RED)WIRE Londra'da kaydedilen bu şarkıyla açılışını yaptı.

Artı olarak U2 da yaptığı açıklamada yeni albüm için kaydettikleri 50-60 şarkıdan (brüşşşş) elemeler yapıp albüm için seçeceklerini söyledi. Belki de double disc olur kimbilir, negzel.

1 Aralık 2008 Pazartesi

Coldplay dağılıyor mu?

Bugün duyduğum en ilginç şeyler Chris Martin'in ağzından çıkmış. The Daily Telegraph'a verdiği röportajda grubun 2009 yılı sonunda dağılabileceğini açıklamış. Şöyle demiş:

''Şimdi 31 yaşımdayım ve grupların 33 yaşından sonra devam etmelerini anlamsız buluyorum. O yüzden bu sürece hazırlanmaya çalışacağız. Gelecek yılın sonuna kadar herşeyi sonuna kadar deneyeceğiz.''

Gerçekten ilginç. Chris Martin kendini son albümdeki din öğelerine çok kaptırmış olabilir mi? İsa'nın 33 yaşında emekli olmasından yola çıkarak Bobby bize bir şeyler mi anlatmaya çalışıyor? Ya da Gwyneth Kabala ilgisinden dünyanın sonunun geldiğini öğrenip Chris'i mi uyardı? Komik tabi bunlar. Şakadır umarım. En azından Coldplay'i Türkiye sınırlarında görmeden dağılmasalar bari.

iPhone'da MGMT çalmak!



Baştan söyleyim Apple destekçisi değilim. Hatta iPod'ları çok pahalı, overrated ve yetersiz buluyorum. Benim tercihim piyasada Apple'ın en büyük rakiplerinden biri olan iRiver. 20 Gb'lık Divx oynatan bir iRiver kullanıyorum ve bozulana kadar da hiç bir müzik çalar ürüne yan gözle bakmayacağıma söz verdim kendi kendime.

Ama şimdi yiğidin hakkını da verme zamanı. iPhone gerçekten bayıla bayıla kullanabileceğim bir alet olmuş, elime aldığımda hayranlıkla baktım sadece. Ama yine söylüyorum çok pahalı. Bu videoda da bir arkadaşımız iPhone'un Ocarina eklentisini kullanarak MGMT'den Kids'i çalmış, oldukça başarılı. Hem teknoloji, hem çocuk.