Hava bozdu yaşasın! Kış çocuğu olmak zor iş, yaz sıcağını kaldıramayan birisi olarak bu yazı çoğunlukla evden çıkmayarak veya kapalı havuzlarda geçirdim. Bu yüzden bu yılı kötü bir yıl olarak adlandıramıyorum sanırım. 2006 çok kötü bir yıldı mesela, tek güzel olayı Muse'u canlı izlemekti. 2007 nefis bir yıldı, sanırım hayatımın en mutlu yıllarından biriydi.
2008'in bir anlamı 23 yaş benim için. Değer biçtiğimiz güzel bir sayı 23, yüzümüzden başlayıp giden uzaklara. Ya da kimsenin bizi sevmediği bir yaş, dağılmış bir grubun sözlerinden. Bu yıl dünyanın en iyi jetinde uçuyormuş gibi hissederek başladı, bir elimde şarap diğer elimde telefon vardı. Sonra o jet çakıldı. Ölenler veya kalanlar hakkında bilgi vermeyim, meraklı okuyucu topladığı ipuçlarından bir yerlere varabilir belki.
Peki düşen bir jette bulunduğum yıl nasıl güzel geçti? Aslında bilmiyorum, geçen karmaya sövdüğüm mutsuzluk yazısı karmayı etkilemiş olmalı. Hayatımın bazı yıllarında ben hiç bir şey yapmadan iyiye dönen ibreler bu sefer benim çabamla döndü hissediyorum. İyi olmakla iyiyi bulmak arasında sarmaşıklar gibi dönen bir bağlantı var sanırım. Peki neyi buldum? Aslında elime geçen somut bir şey yok hala, bunları yazdıran sadece içimdeki huzur duygusu. Tabii ki yaz okulunun güzel geçip bu yıl bütün derslerimi alıp okulu bitirecek konuma gelmem yüzünden ailemin bana gösterdiği hoşnutluk belirtileri ya da yeni birisiyle mutlu olacak beyin, vicdan, ruh, beden temizliğini hissetmem veya 2 aydır vücudumu düzeltmek için uğraştığım sporun etkisini görmeye başlamam etkilidir. Uzun zamandır bir haftasonunu evde yatarak bu kadar keyifli geçirmemiştim sanırım.
Bir de blog var tabii. Bunun için okuyan ve okuduğunu bildiğim herkese teşekkür ediyorum. Burayı hayatın tadını bilen bir grup insanın takip ettiğini, keyifle okuduğunu bilmek felaket güzel bir şey. Takip ettiğim diğer bloglardaki insanlar bilirler, paylaşmanın, keyif vermenin verdiği haz bu, ben başarıyorum dediğim ya da kıçımı kaldıracak bir şeyler değil.
Çok mu sevgi böceği oldum. Kesiyorum tamam zaten yine konsept dışı daldım bloga direkt. 23 yaş umarım güzel bir bebektir, büyüyünce daha da güzel şeyler getirir. Orhan Pamuk gibi bir Masumiyet Müzesi toparlarsam da bu yazı başlangıç yazısı olabilir sanırım.
Keyifli pazarlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder