Klaxons - Röyksopp Tek Aşk İçin

20 Haziran Klaxons & Röyksopp @ Efes One Love Fest, İstanbul

Acoustic Love

Geçen gün Whitesnake - Is This Love'ın akustiğini ararken bu albüme denk geldim. Hepsi pırıl pırıl temiz çocuklar, pardon şarkılar. Bazılarını Eskişehir Belediye Başkanı Hocamız Büyükerşen'e adıyorum buradan ve Eskişehir'le gurur duyuyorum.

1. David Gray - Shine
2. The Waterboys - When Ye Go Away
3. The Proclaimers - Let's Get Married (Acoustic)
4. Mike & The Mechanics - Over My Shoulder
5. Whitesnake - Is This Love (Live)
6. Richard Marx - I Can't Help Falling In Love With You (Acoustic)
7. Robert Palmer - Honeysuckle Rose
8. Steve Harley & Cockney Rebel - Love Compared With You
9. Marillion - Sugar Mice (Acoustic Version)
10. Kirsty Maccoll - Days
11. Duran Duran - Ordinary World (Acoustic Version)
12. Mazzy Star - Fade Into You
13. Colourfield - Thinking Of You
14. Everything But The Girl - Mirrorball
15. Tasmin Archer - Sleeping Satellite (Acoustic Version)
16. Charles & Eddie - Would I Lie To You (Acoustic Version)
17. Gerry Rafferty - Why Won't You Talk To Me
18. Labi Siffre - Why Isn't Love Enough
19. Minnie Riperton - Lovin' You (Edit)

indir

Placebo'yla One More Time

23 Haziran Placebo @ İstanbul

Wrong!

i was born with the wrong sign
in the wrong house
with the wrong ascendancy
i took the wrong road
that led to the wrong tendencies
i was in the wrong place at the wrong time
for the wrong reason and the wrong rhyme
on the wrong day of the wrong week
i used the wrong method with the wrong technique

wrong

there’s something wrong with me chemically
something wrong with me
inherently
the wrong mix in the wrong genes
i reached the wrong ends by the wrong means
it was the wrong plan
in the wrong hands
with the wrong theory for the wrong man
the wrong lies, on the wrong vibes
the wrong questions with the wrong replies

wrong

i was marching to the wrong drum
with the wrong scum
pissing out the wrong energy
using all the wrong lines
and the wrong signs
with the wrong intensity
i was on the wrong page of the wrong book
with the wrong rendition of the wrong hook
made the wrong move, every wrong night
with the wrong tune played till it sounded right

too long
wrong

i was born with the wrong sign
in the wrong house
with the wrong ascendancy
i took the wrong road
that led to the wrong tendencies
i was in the wrong place at the wrong time
for the wrong reason and the wrong rhyme
on the wrong day of the wrong week
i used the wrong method with the wrong technique

Barney Legendary Stinson

Her izlediğimde yarıldığım şeylerden biri bu video. Legen... wait for it... dary Barney Stinson'ın yardırdığı anlardan sadece biri tabii ki. Bir de Pembe Panter filminin Hamburger söyleme sahnesi vardır, onu da her görüşümde altıma ederim. Bu şarkılı olması ve küçük bir anlam taşımasıyla bloga tercih edilesi şimdilik.

LP Bombası

Linkin Park 19 Temmuz @ Rockncoke, İstanbul.

Rio Sahillerinde Bekliyorum

Thom Yorke da insan sonuç olarak. Rio sahillerinde keyif yapmak onun da hakkı! Yalnız hafif göbek mi var ne?

Mühim Olan Aşkımız O Da Bitti Şaşkınız

Fotoğraf: http://mughettoo.deviantart.com/

Damarlarında kan hükmünde muhafazakarlık akan toplumlarda aşk hiçbir zaman sadece kendinden ibaret değildir. Aşktan bahsetmeye başladığınızda aynı anda kurallardan, tekeşlilikten, sadakatten, suçtan, bağlılıktan, toplumdan, gelenekten, örften, ananelerden, aileden, şeytandan, mahremiyetten ve elbette ki ahlaktan da söz ediyor oluverirsiniz. Çünkü, muhafazakar bir orta sınıf ikliminde aslonanın hakikat değil de gerçek olması gibi, düzen de mutluluk ve hazdan önce gelir.

Böylesi bir atmosferde aşk, yerleşik bir ilişkinin çeşitlemelerinden bağımsız olarak algılanmaz hiç bir zaman. Aşka nasıl bakılacağı, arkasından konuşulurken tutturulacak üslup da tamamıyla zihinlerde oluşan görüntünün muteberliğine bağlıdır. Şüphesiz, sonu makul bir evliliğe çıkması en muhtemel aşk ilişkileri sonsuz bir şefkatle kucaklanır; her zaman eşdeğer bir sevgiyi uyandırmasa da. Şefkat, yeri geldiğinde, elzem görülen hiyerarşinin tesisinde benzersiz bir yapı taşı olabilir çünkü. Düzen ve somut bir işe yararlık, muhafazakarlık ve orta sınıf için vazgeçilmezdir; özel hayatında insandan, insana dair olandan ve özellikle büsbütün tekinsiz olan aşk ve buna bağlı cinsellikten ölesiye korkularından en masrafsız korunma yöntemi budur en nihayetinde.

Evlilik, bilgisayarda kullanılan paket programlar gibidir; herkes üç aşağı beş yukarı işini görecek kadar bilgi sahibidir hakkında. Tekeşliliğin yüceltilmesi de boşuna değildir. Düzenin tesisinin masaüstündeki kısayolu tekeşliliğin ikonuyla gösterilir. Tutku, haz, zevk, mutluluk gibi kavramlar tamamen talidir ve hiç bir şekilde birincil derecede öneme haiz değildir. Peki o zaman insanları bir araya getiren nedir? Bu soruya vereceğiniz cevap, sizin meşrebinizi, zihin evrenizi en dolaysız şekilde gözler önüne serecektir.

Üçüncü sınıf ve fena halde geleneksel cinsiyet rolleriyle tıkabasa dolu filmlerdeki aptal aşık tiplemeleri tam da bu muhafazakar göbekleri ve sırtları tatlı tatlı kaşımaya yarar. Aşk uğruna düzenini, elinde avucunda olanı riske atmak aptallıkla eşdeğerdir çünkü; kaynakları verimsiz kullanmaktır. Muhafazakar kesim mühendislik ilmini de bu yüzden pek sever. Verimlilik yeryüzünün en büyük tanrısıdır.

Adam Philips, Tekeşlilik kitabında şöyle yazıyor: ''Bir oyunun kurallarını bir kere öğrenince, artık kendi performansımızı düşünmeye başlayabiliriz; oyunun kendisiyle ilgili bir kaygı duymamıza gerek kalmaz. Bazı şeyleri veri olarak alırız, ki geriye kalanları da başka bir şey olarak alabilelim.'' Hayatın her yönüyle değişmez temellere dayandığına iman etmek, insani fıtrat bunu gerektirir çerçevesine sıkıştırarak algılamak, ılık bir esintinin altında hamakta şekerleme yapmak kadar huzur vericidir. İnsana ve varoluşa dair düşünülecek bir şey kalmamış, böylesi bir yükten kurtulunduğuna göre de tek dert edilmesi gereken şahsi performansa dair zanaatçiliğin detaylarıdır.

''Yatak odamızı belediye mühürledi önce. Günahkar geceler yerine şen gündüzler sunuldu bize. Babam yatağın ölçülerini aldı, annem ağzına almadan sözcükleri 'emniyette sikişin artık' dedi. Herkes evine gidip, teleskoplarının başına kuruldu. Şimdi herkes namuslı sikişmelerinin Devlet İstatistik Enstitüsü'nün belirlediği optimum dengesine ulaşmasını bekliyor. Hiç içimden gelmiyor bu gece, ama vatan bizden uyku öncesi, en temiz ve en çabuğundan orgazmsız bir düzüşme ister. [...] ne çok kıskanıyorum iskelelerde öpüşen gençleri. Kinleniyorum gitgide. Ve anlıyorum yaşlıların neden ahlaksız bulduğunu onları. Çünkü kaybettiklerini lanetlemezsen, çekilmez oluyor bu 'yoluna konulmuş heyecan'. Aşkı, şehveti ve günah düşman ilan ederek yaşayabilir insanlar.''

Yazının başlığı babamdan arak aslında; onun zaman zaman söylediği bir laftır. Akıllı bir mühendis olarak bilir elbette, eşek sağlam kazığa bağlanmalı, ayak yere basmalı, sermayenin tümü aşka yüklenmemelidir.

Huzur da misyoner pozisyonundadır, kıymetini bilin, bokunu çıkarmayın, ayıp.

Serkan Kafalı / Karga Mecmua 2009

Iamx 9 Mayıs'a

Nazar değdirdik! Ailevi sorunlardan dolayı Iamx Yeni Melek Konseri 9 Mayıs'a ertelendi.

Iamx'in yeni albümü Kingdom of Welcome Addiction da kısa bir süre sonra raflarda olacak. Chris Corner'ın albüm öncesi yeni imajı böyleyken böyle. Duygularını da kendi ağzından alalım: Tıkla.

Hadi canım sen de!

Tek şarkı için post mu atılırmış, oha be! Her Pes oyunu başlangıcında menü seçiminde bu şarkıyı duyuyordum ve ezbere söylüyordum, indiricem diyordum ama aklıma gelmiyordu. Kısmet bugüneymş, çok kıvrandım, yardırdım, buldum ve sizin için de yükledim. Grubun adı Headspace, şarkının adı All About The Money, şarkının modu inanılmaz! PES 2009'cular özellikle size sesleniyorum, bir daha bulamazsınız: Ahanda!

Leighton Meester

(Bu postun blogla, hatta dünyayla alakası yoktur, uzaylıların bile anlayacağını sanmıyorum.)

İçim bir garip bugün. Pazartesi son dönemimin (umarım) vizeleri başlıyor. Cihan'ın da 3 günlük ziyaretten dönmesi sonrası evde oluşan sessizliğe akşam yılın en önemli maçı Sivas deplasmanımız eklenince huzursuzluk üst safhada içimde. (Haydi Kartalım) Müzik şu an sadece dakikaların geçmesini sağlıyor, mide sürekli asit üretip beyine ders çalışmak için yeterli ortamı yaratmıyor. Bir yandan Polonya milli marşı çalıyor kafamda yersiz yersiz. Duş da yatıştırmadı, Leighton Meester iyi gelir belki.

Muse: Kayıt Devam Ediyor

Oasis - The Dreams We Have As Children 2007

Teenage Cancer Trust yararına Noel Gallagher ve Gem Archer'ın katılımıyla Times ve iTunes sponsorluğundaki bu güzel konser 2007'de Royal Albert Hall'da gerçekleşti. Paul Weller'ın da katılımıyla afiyetle...

1. (It’s Good) To Be Free
2. Talk Tonight
3. Fade Away
4. Cast No Shadow
5. Half The World Away
6. The Importance of Being Idle
7. The Butterfly Collector (With Paul Weller)
8. All You Need Is Love (With Paul Weller)
9. Don’t Go Away
10. Listen Up
11. Sad Song
12. Wonderwall
13. Slide Away
14. There Is A Light That Never Goes Out
15. Don’t Look Back In Anger
16. Married With Children

indir

Pete Doherty - Grace / Wastelands

Devlete sesleniyorum. Ev, okul (iş), spor üçgeninde harcanan bedbaht hayatlarımıza biraz olsun griden farklı bir renk katan kişileri koruyun. Özellikle İngiliz olanları. Haftaiçinin yeşil rengi Şampiyonlar Ligi'ni dağıtan İngiliz takımlarından bahsediyorum öncelikle. Ne demek kardeşim 3 tane İtalyan'ı küt diye kupa dışında bırakmak. Artis misiniz lan? Çeyrek finaline 8 takımın kaldığı Cup No.1'da 4 takımla devam etmek nedir, İtalyanları süpürmek nedir, ayıptır.

Londra'da boşu boşuna yaşama isteği artmıyor insanın. Havası pek açık olmayabilir tamam da havaya bakan kim! Dünyanın en iyi futbol ligi orada ve işin daha da çekici tarafı dünyanın en iyi müziği orada. Evden de dinliyosun diye gelmeyin bana, bi Iamx'in gelmesi için 3 sene, adam gibi bi festival görmek için 5 sene bekliyoruz. Q, Nme dergilerini karıştırırken gözlerim dolu dolu oluyor, 10 sayfa turne haberi mi olur ya, bize de yazık.

Topu, gitarı güzel ülkenin en iyi yıldızları sorunlu olmazsa da olmuyor. Steven Gerrard'ı daha geçen hafta barda adam dövmekten tutukladılar, sonra kefaletle bıraktılar. Amy Winehouse'un suratının bakılacak hali kalmadı uyuşturucudan. Ve kankası Pete Doherty... Gelmiş geçmiş en sorunlu yıldızlarından biri İngilizlerin. Basının karşısında uyuşturucu partileri, Kate Moss'un hayatına edişi, hayranlarına ev işlerini yaptırması, Amy ile fare incelemesi, festivallerde sahneye çıkacak hali olmaması yüzünden konserlerin iptali, grubunu dağıtıp sonra Carl Barat'la yaptığı kavgalar bla bla bla... Arkada sürekli konuşan elemanların 'hoca bana taktı' söyleminden öte adam yediği bokları kabul ediyor, özür diliyor, diliyor dilemesine ama her yeni kontrolde kanında eroin çıkıyor.

Babyshambles'ın Shotter's Nation'ı Pete için büyük bir dönüm noktası sanırım. Albümden sonra Mtv'de canlı performans verecek düzeyde düzelmesi fanları için güzel, akustik şarkılarını toplayıp albüm yapma kararı vermesi daha da güzel haber oldu. Stephen Street'in prodüksiyonunu ve Pete'nin ebeveynliğini üstlendiği albüm sekiz haftada Londra'da efsane Olympic Studios'da kaydedildi. Stephen'ın disiplininin yanı sıra bu albümün güzelliğini gitarlara geçen Graham Coxon'a bağlayabiliriz.

İki büyük star sağlıklı olarak yanyana gelirse ortaya ne çıkar The Last Shadow Puppets'da görmüştük, buna dejavu mu demeliyiz bilmiyorum çünkü sound olarak da birbirlerine yakın albümler yaptı bu ekipler. Pete'nin gerçek anlamda geri dönüş ve kendini yenileme, değiştirme albümü Grace / Wastelands'i 60'larda çıksa şimdiye tapınabileceğimiz albümlerden saysam hiç abartı olmaz. 3 günde mi verdin bu kararı derseniz, iyi müziği ilk dinleyişte tanırım derim. (hehe) Öyle şahane anlar barındırıyor ki albüm şimdiden bu yılın en iyi 10 albümü arasına girer benim için. Açılışta sayarak başlayan Arcadie sizin bitmesin diye sayarken bitirmenize neden oluyor, nefis. Hemen arkasından giren Last of the English Roses hafifçe sallanmanızı salık veriyor, albümün en iyilerinden. Yumuşak vokaller, gitarların güzelliği Pete'yi uzun süre affetmenize neden olacak eminim. Broken Love Song, New Love Grows On Trees, albüme son anda eklenen Through the Looking Glass (Lost'a selam ederiz), Salome (Oscar Wilde'e selam ederiz) Pete'nin şarkı ve söz yazımının üst düzeyde birleştiği harika şarkılar.

Albümün iki yıldızı ise Lady, Don't Fall Backwards ve A Little Death Around the Eyes. Bu şarkıları şimdiden sarhoşken dinlemekten korkuyorum, zira uzun zamandır içime dokunan en ağır şarkılar. Gitarlar, yaylılar 2008'de tepeye çıkan geçmiş aşkını en üst düzeye taşıyor, bir Ennio Morricone, bir Burt Bacharach hissini su yüzüne çıkarıyor. Tahminim bu albüm resmi çıkışından sonra ortalığı sağlam sallayacak, Pete de Alex Turner'a Libertines'le Monkeys için açtığı kapının karşılığını Puppets'tan kendi albümü için verdiği ilhamla alacak. Kesinlikle tavsiye ederim.

VA - WarChild Presents Heroes (2009)

Genç nesilin eski hitleri tanıması açısından sizce de pek yararlı olmuyor mu bu cover albümler? Benim için feci oluyor. Hem yeni grupları bi parça daha sevdiriyor, fena mı?

1. Beck - Leopard-Skin Pill-Box Hat (Bob Dylan cover)
2. The Kooks - Victoria (The Kinks cover)
3. The Hold Steady - Atlantic City (Bruce Springsteen cover)
4. Hot Chip - Transmission (Joy Division cover)
5. Lily Allen feat. Mick Jones - Straight To Hell (The Clash cover)
6. Yeah Yeah Yeahs - Sheena Is A Punk Rocker (The Ramones cover)
7. Franz Ferdinand - Call Me (Live)(Blondie cover)
8. Duffy - Live And Let Die (Paul McCartney cover)
9. Estelle - Superstition (Stevie Wonder cover)
10. Rufus Wainwright - Wonderful - Song For Children [Brian Wilson's Smile medley](The Beach Boys - Brian Wilson cover)
11. Scissor Sisters - Do The Strand (Roxy Music cover)
12. Peaches - Search And Destroy (Iggy Pop cover)
13. Adam Cohen - Take This Waltz (in Spanish)(Leonard Cohen cover)
14. Elbow - Running To Stand Still (U2 cover)
15. The Like - You Belong To Me (Elvis Costello cover)
16. TV On The Radio - Heroes (David Bowie cover)

indir

Pakistanlı Büyülü Masallar

Bat For Lashes'ı bir tavsiye üzerine 6 ay önce falan dinlemiştim ama müziği o kadar dikkatimi çekememiş olacak, herhalde o ara başka bir şeye çok yoğunlaşmıştım. Gerçekten farketmem geçen ay Radyo Eksen'in kafama kaka kaka Glass'ı çalmasıyla oldu, sonra baktım bu kızın (önce grup sanıyordum evet, ne var?) gayet aşmış bir ilk albümü varmış, tebrik ettim kendimi dikkatimden dolayı. Şimdi kaçırdığım aylara yanıyorum. Neye benziyor derseniz, öncelikle Cat Power derim. Sonra içine biraz Blonde Redhead, biraz Pj Harvey, biraz Tori katarım. Ama yine de siz siz olun kimseye benzetmeyin, kendi yazdığı mükemmel şarkılarla Bat For Lashes ayrı bir yere konmayı gayet hakediyor.

Şarkılarında buram buram esen mistisizm için Pakistan'lardan gelip Brighton'dan çıkan güzel hatun, asıl adıyla Natasha Khan şöyle diyor: Küçükken yatmadan babam hep çok ilginç masallar okudu bana, uykularımda onları yaşadım. Bu güzel hatunun ikinci albümü de piyasaya düşmek üzere, 6 Nisan'da çıkacak Two Suns'dan bir şarkı daha yayınlandı bugün adı Daniel. Şarkı linki verip postu deldirmeyi (sildirmeyi) düşünmüyorum ama şöyle yönlendirebilirim sizi biraz merakınız varsa: http://theyellowstereo.com/2009/03/bat-for-lashes-daniel/ İlginiz yoksa bile aşağıdaki videoyu bir izleyin, belki bir şeyler uyanır.

Kate vs. Juliet

5. Sezonun en güzel bölümü La Fleur'le geldi Lost'ta. Olanları anlatmak izlemeyenlere ayıp olur, ama bu kapışmayı sabırsızlıkla bekliyorum şimdi. Lost olimpiyatlarında erkekler dalında birinci belli oldu, sıra kadınlarda!

Fotolarla Glastonbury 3

Kızlar Killers'ı beş çayına esir almış. Tüysüz Brandon bir hoş ayrıca ahaha.
Bunlar şarj aletleri. Evet, gerçekten. Enerjinizi kendiniz üretip telefonunuzu kullanıyorsunuz, mis.
Glaston Baba Türbesi. Mum yakmadıkları kalmış.
Çamur Johnny Borrell'i de vurmuş.
Buraya tutturmak yasaktır. Görünce yarıldım. Buraya işeyen eşektir görmüştüm ben bizim memleketlerde, çiş her yerde çiş yine.
Irgat Kings Of Leon. Felaket görünüyorlar.

Fotolarla Glastonbury 2

Matt Bellamy'nin de izleyiciler arasında olduğunu söylediği efsanevi '94 Jeff Buckley konseri. Çok özledik be abi.

Tanıdık geldi mi? Bana geldi, kız her yerde kız işte.
Kaiser'lerden Ricky Wilson. Harika bir görüntü.

Get On Your Boots, hell yeah.

Morrissey - BBC Radio Theatre Londra 2009

Kendi kendime krep yapma çabalarım devam ediyor. Waffle'ın yerini tutmasa da büyük bi aşama kaydettiğimi söylemem lazım. Özellikle bugünkü kreplerin kıvamını baya tutturdum. Yakında tadını da anneminkilere benzetebilirsem sonsuza kadar 'I'm OK by myself' diyebilirim, bunu Morrissey'e söyletmem gerek kalmaz. Çok yeni bir konser ekliyorum şimdi, Şubat 11'de Londra'da Morrissey'in BBC Radio'da Years of Refusal tanıtımı için verdiği konser. Değerimi bilin, ben de gidip şu krepleri yiyeyim.

1. Intro
2. Something Is Squeezing My Skull
3. Mama Lay Softly On The Riverbed
4. Black Cloud
5. This Charming Man
6. I'm Throwing My Arms Around Paris
7. Best Friend On The Payroll
8. That's How People Grow Up
9. Why Don't You Find Out For Yourself
10. The World Is Full Of Crashing
11. One Day Goodbye Will Be Farewell
12. Reader Meet Author
13. Seasick, Yet Still Docked
14. I Keep Mine Hidden
15. I'm OK By Myself
16. Outro

indir

XFM Debut Sessions 2008 - Devam

Aaaa, hemen yarın olmuş. :) 31 Aralıkta seneye görüşürüz demek gibi oldu bu da. 31 Aralıkları severim, parti zamanı. Neyse, hadi bakalım devamına yumulun.

01. The Fratellis - Chelsea Dagger
02. The Automatic - Monster
03. Bloc Party - Banquet
04. Kaiser Chiefs - Oh My God
05. Hard Fi - Hard To Beat
06. Babyshambles - Killamangiro
07. Editors - Munich
08. Nine Black Alps - Unsatisfied
09. The Magic Numbers - Forever Lost
10. Keane - Everybody's Changing
11. Razorlight - Vice
12. Kasabian - Processed Beats
13. The Libertines - What A Waster
14. Elbow - New Born
15. Starsailor - Alcoholic
16. Doves - A House
17. Embrace - All You Good Good People
18. Stereophonics - Local Boy In The Photograph

Cd 2 İndir

XFM Debut Sessions 2008

XFM'in 2008'de yayınladığı canlı performanslar Debut Sessions'un ilk bölümü ellerinizden öper. İkinci bölüm mü, e sakin canım, hemen koyarsam yarın ne postu atıcam :)

01. Jack Penate - Torn On The Platform
02. Kate Nash - Foundations
03. The Pigeon Detectives - I'm Not Sorry
04. Jamie T - Shella
05. Good Shoes - Morden
06. The Maccabees - First Love
07. The Rumble Strips - Girls And Boys In Love
08. Hot Club De Paris - Sometimes It's Better...
09. Mr Hudson & The Library - Too Late
10. Bat For Lashes - What's A Girl To Do
11. Calvin Harris - Acceptable In The 80s
12. The Horrors - Count In Fives
13. The Twang - Either Way
14. Noisettes - Sister Rosetta
15. Enter Shikari - Jonny Snipper
16. The Enemy - Away From Here
17. The Wombats - Backfire At The Disco
18. The View - Same Jeans

Cd 1 İndir

Fotolarla Glastonbury

The Smiths 1984 - Moz'un soyunmadığı zamanlar

Bu yeni bir bölüm. Fotoğraflarla festival tarihlerine şöyle bir göz atıp faydalı bilgileri sindirip, çamur deryalarını, ilginç tipleri inceleyeceğiz. Kendi festival tarihimden kesitler verecek olursam ilk başta, ilk gittiğim festival 2002'deki H2000'di. Giden herkesin bir daha yapılsa diye hayıflandığı mükemmel bir festivaldi H2000. Benzinlikteki tuvalet kuyrukları, at görmemiş yurdum insanını atla gezdirip para kazanan teyzeler, içerdeki pahalılığı kendi lehine çeviren dışarıdaki köfteciler, tabii ki Muse ve devasa Bliss balonları, Suede, Reamonn, genç Mor ve Ötesi ile unutulmaz bir festivaldi. Şimdi Rockncoke'a gidip çamurdan yakınan gençleri o festivale götürüp ne şartlarda yaşandığını göstermek lazım. Peh! Glastonbury'ye dönelim, söz sende Acun.

Keyifleri yerinde görünüyor dazlak lolipopların

Radiohead 1997 - Thom Yorke: 40 Bin kişi karşınızda durmuş tek ağızdan şarkınızı söylüyor, inanılmaz. (Aynı gün How To Disappear Completely'yi yazdığı söylenir)

O kadar bokun nereye gittiğini sanıyordunuz :)

NME Shockwaves Awards 2009

Little Boots

Nme ödülleri Britlerin önem verdiği ödüllerden biri. Ödüllerden çok ödül gecesinde yaşananlar daha çok konuşulur genelde. Bir çok celebrity'nin sarhoş olup birbirlerine sarktığı geceye Nme bir sonraki sayısında geniş geniş yer ayırır, kim gecenin en sarhoşu, kim kime asılmış müzik magazinciliğinin başındaki müziği atarlar. Nme ödüllerde ilginç kategoriler mevcut, sıkıcılığı gidermek için her şeyi yapmış adamlar.

Bu senenin sarhoşu Joe Morrison olmuş, The Cure sahnedeyken elemanın çok komik görüntüleri mevcut, bir masanın üzerine uzanmış vaziyette sağdan soldan üzerine panç atıyorlar, kafasına kase takıyorlar falan, eğlenceli. Pete Doherty magazincileri eğlendiren başka bir isim olmuş, her ne kadar yılın en seksi adamı ödülünü Matt Bellamy'ye kaptırsa da solo artist ödülünü kaparak malzeme çıkarmış fotoğrafçılara. Best Blog ödülünü alan Noel Gallagher, ben internet kullanmayı bile bilmiyorum demiş tören sonrası.

Ödülleri seyirci oylarıyla belirledikleri için oldukça adil göründü gözüme. Yılın en iyi albümü benim gözümde de Kings of Leon'du, Mgmt'nin ve Last Shadow Puppets'ın ödülsüz kalmaması gerekiyordu. Bir de Muse'a ödül yağması gerekiyor Brit müziğini gerçekten yücelttikleri için, karşılıksız bırakmamışlar saolsunlar. En seksi kadın ödülünü Paramore solisti Hayley'e, en kötü giyinen Amy Winehouse'a haklı olarak gitmiş. bakalım tüm ödüllere ve geceden fotoğraflara.

Godlike Genius: The Cure
Best British Band: Oasis
Best International Band: The Killers

Best Solo Artist: Pete Doherty
Best New Band: MGMT

Best Live Band: Muse
Best Album: Kings Of Leon ‘Only By The Night’
Outstanding Contribution To British Music: Elbow
Best Track: MGMT ‘Time To Pretend’
Best Video: Last Shadow Puppets ‘My Mistakes Were Made For You’
Best Live Event: Glastonbury 2008
Best TV: ‘The Mighty Boosh’
Phillip Hall Radar Award: The Big Pink
Best Dancefloor Filler: Dizzee Rascal featuring Calvin Harris and Chrome – 'Dance Wiv Me'
Best DVD: Arctic Monkeys – 'Live At The Apollo'
Best Band Blog: Oasis' Noel Gallagher
Best Venue: London Astoria
Best Album Artwork Muse 'HAARP'
Hero Of The Year: Barack Obama
Villain Of The Year: George W Bush
Best Dressed: Alexa Chung
Worst Dressed: Amy Winehouse
Worst Album: The Jonas Brothers – 'A Little Bit Longer'
Worst Band: the Jonas Brothers
Sexiest Male: Muse's Matt Bellamy
Sexiest Female: Paramore's Hayley Williams
Best Website: YouTube

Pete hareketin kralını çekiyor

Franz'ların kötü kıyafetleri

Klaxonlar Crystal Castles'la kaynaşıyor

Godlike Genius Robert