Yazının tümü bana ait olup, bütün metni Beterpan'da bulabilirsiniz.
İyi müzik adadan çıkar kalıbı öyle bir yerleşmiş ki zihinlerimize, Britanya köpekleri olarak çıkan her şeye atlıyoruz fütursuzca. İyi kötü bir alıcısı oluyor Türkiye'de Brit müziğinin. Alıcısı yerine dinleyicisi demek daha mümkün tabi. Peki ya Amerikanlar? Jeff Buckley, Lifehouse, Songs: Ohia gibi kanırtan gruplar arabesk kültürümüze daha yakın aslında. Other Lives da hücrelerinize işleyecek kadar narin müziğiyle Amerika'dan duyacabileceğimiz sesler olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
August Rush adlı güzide filmi izleyenler hatırlayacaktır. Süper vokalli bir baba ve çello çalan bir anneden doğunca piyano ve gitar opsiyonlarınız açık gelirsiniz dünyaya. Other Lives'ın müziği de bu formülü iyi almış, çello çalan güzellik Jenny Hsu ve Jesse Tabish (vokal) önderliğindeki grup piyano ve gitar müziğinin içine self-titled bir albümle bir şaheser bırakmışlar.
Debut albümünü aşamayan grupların nedenini hep merak ederiz. Kendimce şu sebebi savunuyorum; debut albümler müzisyen kaç yaşında olursa olsun söyleyeceklerinin tamamen doğumuna kadar olan kısımdan beslenmesi ve daha uzun bir sürede kaydedilmesiyle alakası var. Müzisyen kendi ufkunu geliştirebilir evet ama burada da iq ve eq noktasına bağlanıyor; ne kadar zeki ve bilgiliyseniz duygusal düzeyiniz de azalıyor. Other Lives'ın 2004'ten başlayan yolculuğunun tacı, ilk albümü 2009'un ortasında kendisine vücut buluyorsa böylesine hem kaliteli, hem de duygusal bir albüm bizi şaşırtmamalı o yüzden. Ha insan Nihat Doğan olur 10 yıl versen de müzik yapamaz orası ayrı.
Albümlerinin açılışı yapan E-Minor'un ilk notaları neye bulaştığınızı hissettiriyor. Albüm boyunca kalacak olan depresif hal iyi bir müzik matematiğiyle geliyor. Piyanolar bakımından bir Yann Tiersen romantikliği mevcut. Yaylıların devreye girmesi de zaten melankolik olan şarkıları iyice öldürücü hale getirmiş. Grey's Anathomy'de kullanılan Black Tables grubun ismini duyurmasını sağlayan albümün en iyi şarkılarından biri. Yine bir Doves, Coldplay naifliğindeki It Was The Night gecelerinizi zindan edebilir.
Bu grup kendini soğutmazsa ve şarkı yapmaya devam ederse indie müzikseverlerin kazanımı olur. Hoş aynı ihtimalde indie müzikseverlerin intihar oranları için Fbi özel olarak ilgilenecektir.
17 Ocak 2010 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder